Şunu aradınız:: bayılmıyorum (Türkçe - Danca)

bugünlerde bayılmıyorum.
ikke for tiden.

ama kız gibi bayılmıyorum.
jeg besvimer ikke som en pige.

- ben de sana bayılmıyorum!
- jeg er ikke for vild med dig!

ben de bayılmıyorum doğrusu.
jeg er heller ikke vild med det.

- "babaanne"ye bayılmıyorum ama.
jeg elsker ikke "bedstemor."

ben de bu kampa bayılmıyorum alma.
jeg har ingen varige følelser for dette sted, alma.

ben.. Şehit olmak için bayılmıyorum.
jeg søger ikke bevidst martyrium.

- eskisi kadar bayılmıyorum. - Öyle mi?
-ikke så meget mere.

ben de bayılmıyorum; ama en çok işe yarayanı.
det er ikke det, jeg er på, men det fungerer bedst.

herkes joseph'e bayılıyor. ben bayılmıyorum.
alle er glade for joseph.

bayılmıyorum ki, hadi. sadece kafam biraz dolu.
jeg har bare meget at tænke på.

bak seth, şunu söyleyeyim, fogell ile kalmaya bayılmıyorum.
hør, seth, du skal vide, jeg vil ikke bo med fogell.

dur bir saniye, tatlım. bütün bu olanlara bayılmıyorum.
sådan er det slet ikke.

- senden nefret ediyor gibiyim. - ben de sana bayılmıyorum.
jeg er ikke vild med tanken men du skal være skarp, okay?

hayır, bayılmıyorum. ben sadece güzel bir yemek yiyelim istemiştim.
jeg ville bare have en hyggelig middag.

bayan bunting'e çok bayılmıyorum ve senin ayrılma düşüncene katlanamıyorum.
jeg er ikke meget for frk. bunting, og jeg ønsker slet ikke, at du rejser.

aslında, bu işin meraklısı değilim. sana bu kadar yakın olmaya bayılmıyorum.
jeg ville egentlig helst være fri for at være så tæt på dem.

bak, o narsist pezevenge ben de bayılmıyorum ama arkasında şirket var ve intikamları acı olur.
jeg er ikke tilhænger af den indbildske lille nar, men selskabet beskytter ham, og de slår hårdt igen.

penny, bu konuda konuşmamayı tercih ederim. peki, eğer bu seni daha iyi hissettirecekse ben de bayılmıyorum konuşmaya.
hvis det hjælper, har jeg det heller ikke så godt.

- bu çok yanlış ya. buna bu yüzden bayılmıyor musun?
- og derfor elsker du det.