Şunu aradınız:: yükseldiğinde (Türkçe - Danca)

Çok yükseldiğinde gülerler...
de ler, når du stræber for højt

ay yükseldiğinde onun gibi olacağım.
når månen står op bliver jeg som ham.

koronun sesi yükseldiğinde, sunakta.
når ekko af koret bliver højere. ved alteret.

* stoklar yükseldiğinde seninledir ama *
han er din, når aktierne er oppe

sular yükseldiğinde mendranang çok azar.
ved højvande bliver mendranangfloden voldsom.

gelgit başlayıp, sular yükseldiğinde.
når det det hele falder sammen.

ay yükseldiğinde, prenses ziyafeti çekeceğiz.
når månen står op, skal vi spise prinsesse.

ateşim yükseldiğinde duyabildiğim tek şey bu oluyor.
når feberen kommer, er det alt, jeg kan høre.

Çünkü dolunay yükseldiğinde hepimiz şarkı söyleyelim
når fuldmånen lyser gul, så synger vi

top havaya yükseldiğinde, iyi bir defansif pozisyon al.
når bolden ryger op, så stil dig i en god forsvarsposition, få din krop tæt på din mand og eksploder op til bolden.

"o yükseldiğinde dolu ve alevler kan ile karışacak."
"når han opstår, vil hagl og ild blandes med blod."

* bazıları gitmeye karar verebilir, güneş yükseldiğinde *
og selv om solen står op vil kun få gå

burada deniz yükseldiğinde aşağısı bir saatte suyla dolar.
det blir højvande. om en time er det her sted under vand.

fiyatlar yükseldiğinde, yarım kilosu 6000 dolara kadar çıkıyorlar.
når priserne er bedst, får de op mod $6000 per pund.

su seviyesi yükselecek ve yükseldiğinde kütük de su yüzeyine çıkacak.
det betyder, at vandet stiger. så flyder stammen op.

ama yakında son dolunay yükseldiğinde hırsız merryweather'lar cezalandırılacaklar!
men snart vil den sidste måne rejse sig og den tyvagtige merryweather familie vil blive straffet.

kum tabakası yükseldiğinde dalga oluşur ve dalgalar kıyıya doğru vurur.
når bunden hæver sig, dannes en bølge, som bevæger sig mod kysten. - er du med?

enerji krizi yükseldiğinde beyaz saray nadir toprak elementlerini mi depoluyor?
det hvide hus subsidierer sjældne jordarter under energikrisens stigning?

- hangi sokak? - dumanın yükseldiği.
- den, hvor det ryger fra.