İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün.
si quelqu`un te force à faire un mille, fais-en deux avec lui.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunları konuşup tartışırlarken İsa yanlarına geldi ve onlarla birlikte yürümeye başladı.
pendant qu`ils parlaient et discutaient, jésus s`approcha, et fit route avec eux.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. o gün Şabat günüydü.
aussitôt cet homme fut guéri; il prit son lit, et marcha.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
on iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı. oradakileri derin bir şaşkınlık aldı.
aussitôt la jeune fille se leva, et se mit à marcher; car elle avait douze ans. et ils furent dans un grand étonnement.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
böylece yeşu bütün savaşçılarıyla birlikte ay kentinin üzerine yürümeye hazırlandı. seçtiği otuz bin yiğit savaşçıyı geceleyin yola çıkarırken
josué se leva avec tous les gens de guerre, pour monter contre aï. il choisit trente mille vaillants hommes, qu`il fit partir de nuit,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sıçrayıp ayağa kalktı, yürümeye başladı. yürüyüp sıçrayarak, tanrıyı överek onlarla birlikte tapınağa girdi.
d`un saut il fut debout, et il se mit à marcher. il entra avec eux dans le temple, marchant, sautant, et louant dieu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
musa, genç arkadaşına: "ben iki denizin birleştiği yere ulaşmağa, yahut yıllarca yürümeye kararlıyım" demişti.
(rappelle-toi) quand moïse dit à son valet: «je n'arrêterai pas avant d'avoir atteint le confluent des deux mers, dussé-je marcher de longues années».
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
İbrahim, ‹‹oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu tanrı kendisi sağlayacak›› dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler.
abraham répondit: mon fils, dieu se pourvoira lui-même de l`agneau pour l`holocauste. et ils marchèrent tous deux ensemble.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ululanarak değil, miskince de değil, vakarla yürümeye bak, sesini fazla çıkarma; şüphe yok ki seslerin en çirkini, eşek anırmasıdır.
sois modeste dans ta démarche, et baisse ta voix, car la plus détestée des voix, c'est bien la voix des ânes».
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Çocuk kendisinin yanısıra yürümeye başlayınca: "ey oğulcuğum! doğrusu ben uykuda iken seni boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?" dedi.
puis quand celui-ci fut en âge de l'accompagner, [abraham] dit: «o mon fils, je me vois en songe en train de t'immoler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
allah'a karşı gelmekten sakının ve allah’ın bu resulüne de iman edin ki rahmet hazinesinden size iki hisse versin ve size, sayesinde karanlığı dağıtıp yürümenizi sağlayan bir nûr versin ve sizi affetsin. Çünkü allah gafûr ve rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).
craignez allah et croyez en son messager pour qu'il vous accorde deux parts de sa miséricorde, et qu'il vous assigne une lumière à l'aide de laquelle vous marcherez, et qu'il vous pardonne, car allah est pardonneur et très miséricordieux.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: