Şunu aradınız:: fark (Türkçe - Hırvatça)

fark
razlika

fark et
razaznati

fark Çıktısı
diff ispis

cvs: fark al
izaberite direktorij

dış fark & arayüzü:
vanišnje & sučelje za razlikovanje:

aradaki fark önemli.
riječ je o važnoj distinkciji.

& fark görünümü için yazıtipi...
pismo za prikaz & razlika...

değişiklikler fark edilmeden kalmadı.
promjene nisu prošle neopaženo.

adaylar arasındaki az fark sürpriz oldu.
tijesna razlika predstavlja iznenađenje.

jacev: evet, muazzam bir fark var.
jacev: da, pomak je ogroman.

Üst yönetim seviyesinde fark daha da büyük.
na višoj upravnoj razini jaz je još veći.

hükümet nihayet durumu fark etmeye başlıyor.
vlada to konačno počinje zamjećivati.

bunu bir stk -make a point- fark etti.
jedna nevladina udruga -- make a point -- to je promijenila.

steiner, "Çalışırken sonun yaklaştığını fark edemiyorsunuz.
"dok čovjek radi, nije svjestan kako se njegovom mandatu bliži kraj.

ancak zrvenkovski'nin yakaladığı fark, zafere yetmedi.
međutim, postotak glasova kojeg je osvojio crvenkovski nije bio dovoljan za pobjedu u prvom krugu.

başbakan İvo sanader seçmenleri demokratik haklarını kullanarak fark yaratmaya çağırdı.
premijer ivo sanader pozvao je birače na iskazivanje svojeg utjecaja korištenjem svojeg demokratskog prava.

fark çok açık olmasına rağmen kimse tepki vermedi." dedi.
razlika je bila očita -- međutim, nitko nije reagirao", rekao je zelić za setimes.

başbakan İvo sanader sorunun farkında olduğunu söyledi. [getty images]
premijer ivo sanader kaže kako je svjestan problema. [getty images]