Şunu aradınız:: küçümsemiş (Türkçe - Norveççe)

onu küçümsemiş olabilirim.
kanskje jeg undervurderte henne.

Öğretmen öğrenciyi küçümsemiş gibi görünüyor.
det ser ut til at læreren har undervurdert studenten.

birimiz diğerini fazla küçümsemiş anlaşılan.
det er tydelig at en av oss har undervurdert den andre

kadının hırpani görünüşünden hoşlanmayan prens, hediyeyi küçümsemiş ve kadını reddetmiş.
frastøtt av kona snerret prinsen over gaven og viste henne bort.

Çok korkunçtu ama beni ne kadar küçümsemiş olsalar da bana ne kadar kötü davranmış olsalar da ne kadar kötü koksalar da her zaman kendi kendime...
det er fryktelig, men uansett hvor nedlatende de var, hvor dårlig de behandlet meg, hvor forferdelig de luktet, så sa jeg alltid til meg selv, de er døde snart, veldig snart.

yakup esav'a ekmekle mercimek çorbası verdi. esav yiyip içtikten sonra kalkıp gitti. böylece esav ilk oğulluk hakkını küçümsemiş oldu.
og jakob gav esau brød og linsevelling, og han åt og drakk og stod op og gikk sin vei. således ringeaktet esau førstefødselsretten.

rabbin sözünü küçümsemiş, buyruklarına karşı gelmiştir. bu nedenle o kişi halkının arasından kesinlikle atılacak, suçunun cezasını çekecektir.› ››
for han har ringeaktet herrens ord og brutt hans bud. den mann skal utryddes, han skal lide for sin misgjerning.

- peter, seni küçümsemişim. - ona mı söyledin?
jeg har undervurdert deg.