Şunu aradınız:: karışıklığa (Türkçe - Romence)

patlama, arnavutluk siyasetinde hâlâ karışıklığa yol açıyor.
explozia încă provoacă agitaţie în politica albaneză.

ancak bayrak pekin'de biraz karışıklığa yol açtı.
steagul a provocat însă confuzie la beijing.

tadiç'in sözleri, sırp siyasi partileri arasında da karışıklığa yol açtı.
declaraţia lui tadic a provocat de asemenea agitaţie în rândul partidelor politice sârbe.

bu da, başta İbar'ın güneyinde olmak üzere bir karışıklığa neden oldu.
astfel, s-a creat confuzie, mai ales la sud de ibar.

seçim yasasında yapılan değişiklikler ve oy kullanma prosedürlerine seçimlerden hemen önce getirilen yeni şartlar karışıklığa yol açtı.
modificările aduse codului electoral şi noile reglementări privind procedurile de votare ce au fost introduse înainte de alegeri au dus la confuzie.

görevdeki hükümetin lideri sanader'in bir zamanlar yakın bir yardımcısı olan kosor olduğu için bu sözler karışıklığa yol açtı.
această declaraţie a stârnit agitaţie, deoarece guvernul actual este condus de kosor, fost consilier apropiat al lui sanader.

demografik değişiklikler ve yeni inşaatlar, adreslerin bugüne kadar sistematik şekilde kullanılmadığı komünizm sonrası arnavutluk’ta yön bulmada karışıklığa yol açmaktaydı.
schimbările demografice şi construcţiile noi au condus la confuzii de orientare în albania postcomunistă, unde adresele nu au fost utilizate în mod sistematic până acum.

podgroica'nın, eski sovyetler birliğinin ardından kurulana benzer yeni bir bağımsız devletler topluluğu oluşturulmasına ilişkin son girişimi, yeni bir karışıklığa neden oldu.
cea mai recentă iniţiativă venită de la podgorica, care a propus crearea unei noi comunităţi de state independente, în genul celei care a înlocuit fosta uniune sovietică, a adus noi complicaţii.

yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
nu săvârşiţi fărădelegi pe pământ, semănând stricăciune!