İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
onlar, doğruluk yerine sapıklığı aldılar da alışverişleri kar getirmedi; doğru yolu bulamamışlardı.
И это - те, кто заблужденье Ценою истины купил. Но как невыгоден сей торг! Они утратили (на нем) путь правый.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mısırdan getirdikleri hamurla mayasız pide pişirdiler. maya yoktu. Çünkü mısırdan kovulmuşlar, kendilerine azık hazırlayacak zaman bulamamışlardı.
И испекли они из теста, которое вынесли из Египта, пресные лепешки, ибо оно еще не вскисло, потому что они выгнаны были из Египта и не могли медлить, и даже пищи не приготовили себе на дорогу.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kurul üyeleri onları bir daha tehdit ettikten sonra serbest bıraktılar; onları cezalandırmak için hiçbir gerekçe bulamamışlardı. Çünkü bütün halk, olup bitenler için tanrıyı yüceltiyordu.
Они же, пригрозив, отпустили их, не находя возможности наказать их, по причине народа; потому что все прославляли Бога за происшедшее.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(peki) ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?
А если бы их отцы ничего не понимали и не шли бы прямым путем?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: