Şunu aradınız:: gerçekleştirdiğini (Türkçe - Sırpça)

51 yaşındaki kosor, ikinci tura kalma hedefini gerçekleştirdiğini söyledi.
kosor, 51, je izjavila da je ostvarila svoj cilj da se kvalifikuje za drugi krug.

polis, saldırının emrini kimin verdiğini veya kimin gerçekleştirdiğini hâlâ ortaya çıkarabilmiş değil.
policija još nije otkrila ko je naložio i izvršio napad.

aynı kişi üyesi olduğu polis ekibinin birçok başarılı sınır ötesi operasyon gerçekleştirdiğini de vurguladı.
on je takođe naglasio da je njegovo odeljenje uspešno obavilo brojne prekogranične operacije.

ahtisaari önerisinde, örgütün hedeflerini gerçekleştirdiğini ancak dağılmasının zamanlaması konusundaki kararı nato'ya bıraktığını söylemişti.
ahtisari je u svom predlogu naveo da je kzk ispunio svoje ciljeve, ali je ostavio nato-u da donese odluku o trenutku njegovog raspuštanja.

setimes'a verdiği demeçte dragisiç, holiganların neredeyse askeri düzende organize edildiğini ve kent çapında polise eşzamanlı saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi.
on kaže za setimes da su huligani bili gotovo vojnički organizovani i da su sinhronizovano napadali policiju širom grada.

katılımcıları neredeyse tümü türkiye'nin son iki yılda muazzam değişiklikler gerçekleştirdiğini kabul etmekle birlikte, çoğu reformların uygulanmasında hâlâ sorunlar yaşandığını ileri sürdü.
gotovo svi učesnici složili su se da je turska u protekle dve godine sprovela dalekosežne promene, ali su mnogi ustvrdili da implementacija reformi i dalje predstavlja problem.

cinciç ailesinin avukatı rajko daniloviç, "suikastı kimin planlayıp gerçekleştirdiğini gösteren bütün gerçekler nedeniyle" yeni bir soruşturmanın gereksiz olduğunu söyledi.
advokat Đinđićeve porodice rajko danilović istakao je da je potpuno nova istraga nepotrebna imajući u vidu «sve činjenice koje ukazuju ko je organizovao i izvršio atentat».

ab bunun ancak, ülkeler gerekli reformları gerçekleştirdikten sonra mümkün olacağını söylüyor.
eu je saopštila da će se to desiti kada u ovim zemljama budu sprovedene neophodne reforme.