Şunu aradınız:: yakıp (Türkçe - Arapça)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

Arabic

Bilgi

Turkish

yakıp

Arabic

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Arapça

Bilgi

Türkçe

yakıp yok edecek saraylarını.

Arapça

فارسل نارا على سور غزّة فتاكل قصورها.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yakıp yok edecek saraylarını.››

Arapça

فارسل نارا على سور صور فتاكل قصورها

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ateş yakıp yok edecek saraylarını.

Arapça

فأضرم نارا على سور ربّة فتاكل قصورها. بجلبة في يوم القتال بنوء في يوم الزوبعة.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

rüşvetçilerin çadırlarını ateş yakıp yok eder.

Arapça

لان جماعة الفجار عاقر والنار تأكل خيام الرشوة.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bütün çevresini yakıp yok edecek.››

Arapça

فيعثر الباغي ويسقط ولا يكون له من يقيمه واشعل نارا في مدنه فتاكل كل ما حواليها

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

aldırmadılar kendilerini yakıp bitiren ateşe.

Arapça

فسكب عليه حمو غضبه وشدة الحرب فاوقدته من كل ناحية ولم يعرف واحرقته ولم يضع في قلبه

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ateş sedir ağaçlarını yakıp yok etsin!

Arapça

افتح ابوابك يا لبنان فتأكل النار ارزك.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Çünkü tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.

Arapça

لان الهنا نار آكلة

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yakıp yok edecek ben-hadatın saraylarını.››

Arapça

واشعل نارا في سور دمشق فتاكل قصور بنهدد

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kâhin harunun oğulları sunakta ateş yakıp üzerine odun dizecekler.

Arapça

ويجعل بنو هرون الكاهن نارا على المذبح ويرتبون حطبا على النار.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Şüphe yok ki suçlular , sapıklık içinde ve yakıp kavuran ateşlerdedir .

Arapça

« إن المجرمين في ضلال » هلاك بالقتل في الدنيا « وسعر » نار مستعرة بالتشديد أي مهيجة في الآخرة .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Çünkü tanrınız rab yakıp yok eden bir ateştir; kıskanç bir tanrıdır.

Arapça

لان الرب الهك هو نار آكلة اله غيور

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

derken suçlarını söylerler ; artık ırak olsun yakıp kavuran cehennemin ehli .

Arapça

« فاعترفوا » حيث لا ينفع الأعتراف « بذنبهم » وهو تكذيب النذر « فسحقا » بسكون الحاء وضمها « لأصحاب السعير » فبعدا لهم عن رحمة الله .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

avlunun ortasında ateş yakıp çevresinde oturduklarında petrus da gelip onlarla birlikte oturdu.

Arapça

ولما اضرموا نارا في وسط الدار وجلسوا معا جلس بطرس بينهم.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

( geride bir şey ) komaz , bırakmaz ( her şeyi yakıp yok eder ) .

Arapça

« لا تبقي ولا تذر » شيئا من لحم ولا عصب إلا أهلكته ثم يعود كما كان .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Şüphe yok ki allah , kafirlere lanet etmiştir ve onlara , yakıp kavurucu bir azap hazırlamıştır .

Arapça

« إن الله لعن الكافرين » أبعدهم « وأعدَّ لهم سعيرا » نارا شديدة يدخلونها .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ne zaman elemlerinden , oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azabı denir .

Arapça

« كلما أرادوا أن يخرجوا منها » أي النار « من غم » يلحقهم بها « أعيدوا فيها » ردوا إليها بالمقامع « و » قيل لهم « ذوقوا عذاب الحريق » أي البالغ نهاية الإحراق .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

göklerden yağan ateş daha önce gelen iki komutanla ellişer adamını yakıp yok etti, ama lütfen bana acı.››

Arapça

هوذا قد نزلت نار من السماء وأكلت رئيسي الخمسينين الاولين وخمسينيهما والآن فلتكرم نفسي في عينيك

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

onlardan , ona inanan da var , ondan yüz çeviren de ve bunlara alevli , yakıp kavuran cehennem yeter .

Arapça

« فمنهم من آمن به » بمحمد صلى الله عليه وسلم « ومنهم من صدَّ » أعرض « عنه » فلم يؤمن « وكفي بجهنم سعيرا » عذابا لمن لا يؤمن .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sana söz verilen bir an var ki ondan kaçamıyacaksın . tapmakta olduğun tanrına bak , biz onu yakıp denize savuracağız . "

Arapça

قال موسى للسامري : فاذهب فإن لك في حياتك أن تعيش منبوذًا تقول لكل أحد : لا أَمَسُّ ولا أُمَسُّ ، وإن لك موعدا لعذابك وعقابك ، لن يُخْلفك الله إياه ، وسوف تلقاه ، وانظر إلى معبودك الذي أقمت على عبادته لنُحرقنَّه بالنار ، ثم لنُذرينَّه في اليمِّ تذرية .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,774,102,238 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam