Şunu aradınız:: yapmaya (Türkçe - Fransızca)

Öfkesinin gereğini yapmaya çağırdı.
j`ai donné des ordres à ma sainte milice, j`ai appelé les héros de ma colère, ceux qui se réjouissent de ma grandeur.

baskı, zorbalık yapmaya yönelik.››
mais tu n`as des yeux et un coeur que pour te livrer à la cupidité, pour répandre le sang innocent, et pour exercer l`oppression et la violence.

sunucu geçersiz yönlendirme yapmaya çalıştı.
le serveur a tenté d'effectuer une redirection illégale

usb kameralar için ek ayar yapmaya gerek yok.
aucune autre configuration n'est requise pour l'usb.

alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
je dois aller faire des achats, je serai de retour dans une heure.

kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin.
ne rendez à personne le mal pour le mal. recherchez ce qui est bien devant tous les hommes.

allah'ın kudreti bunu yapmaya elbette yeter. [47,38; 35,16-17]
car allah en est très capable.

gönderi yapma
expédition