İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
onlardır ki namaz kılarlar ve rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını harcarlar.
ci, którzy odprawiają modlitwę; ci, którzy rozdają z tego, w co ich zaopatrzyliśmy
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
bulutla gölgelendirmiştik sizi. rızıklandırdığımız tertemiz şeylerden yiyin diye size kudret helvasıyla bıldırcın indirmiştik.
i ocieniliśmy was białym obłokiem, i spuściliśmy na was mannę i przepiórki: "jedzcie wspaniałe rzeczy, w które was zaopatrzyliśmy!"
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
onlar, gaybe inanırlar, namaz kılarlar, rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını yoksullara harcarlar.
dla tych, którzy wierzą w to, co skryte, którzy odprawiają modlitwę i rozdają z tego, w co ich zaopatrzyliśmy;
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
İşte onlardır ki mükafatları iki kat verilir onlara sabrettiklerinden dolayı ve onlar, iyilikle giderirler kötülüğü ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını yoksullara harcarlar.
tacy otrzymają nagrodę dwukrotnie, ponieważ byli cierpliwi. oni odpowiadają dobrem za zło i rozdają z tego, w co ich zaopatrzyliśmy.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
ey inananlar, sizi rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını yoksullara harcayın o gün gelip çatmadan ki o gün ne alışveriş var, ne dostluk, ne şefaat.
o wy, którzy wierzycie, rozdawajcie z tego, w co was zaopatrzyliśmy, zanim nadejdzie dzień, kiedy nie będzie ani handlu, ani przyjaźni, ani wstawiennictwa.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
İman eden kullarıma söyle: namaz kılsınlar ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını yoksullara harcasınlar o gün gelip çatmadan ki ne alışveriş var o günde ne karşılıklı dostluk.
powiedz moim sługom, którzy uwierzyli, niech oni odprawiają modlitwę i niech rozdają skrycie i jawnie z tego, w co ich zaopatrzyliśmy, zanim nadejdzie dzień, kiedy nie będzie ani handlu, ani przyjaźni.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir.
bóg przytacza jako przykład pewnego sługę - niewolnika, który nie ma nad niczym władzy, oraz tego, kogo zaopatrzyliśmy zaopatrzeniem pięknym, z którego on rozdaje skrycie i jawnie.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, mahiyetlerini bilmedikleri putlara bir hisse ayırırlar; andolsun allah'a ki iftira ettikleri şeyler yüzünden sorguya çekilecek onlar.
oni udzielają części z tego, w co ich zaopatrzyliśmy, temu, czego oni nie znają. na boga! wy zostaniecie zapytani o to, co wymyśliliście!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
onlar, rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namaz kılarlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeyden, gizli ve açık harcarlar ve kötülüğü iyilikle giderirler. Öyle kişilerdir onlar ki onlarındır güzel sonuç.
ci, którzy są cierpliwi, poszukując oblicza swego pana; ci, którzy odprawiają modlitwę; ci, którzy rozdają z tego, czym ich obdarzyliśmy jako zaopatrzeniem - potajemnie i jawnie; ci, którzy odsuwają zło przez dobro - tych wszystkich czekają jako ostateczna siedziba:
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
allah şöyle bir örnekleme yaptı: hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli-açık dağıtan bir kişi.
bóg przytacza jako przykład pewnego sługę - niewolnika, który nie ma nad niczym władzy, oraz tego, kogo zaopatrzyliśmy zaopatrzeniem pięknym, z którego on rozdaje skrycie i jawnie.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Öyleyse allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer o'na kulluk ediyorsanız allah'ın nimetine şükredin.
jedzcie więc z tego, czym obdarzył was bóg, to, co jest dozwolone, dobre, i dziękujcie za dobrodziejstwa boga, jeśli go czcicie!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite: