Şunu aradınız:: devam ettirme yöntemi (Türkçe - İngilizce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

English

Bilgi

Turkish

devam ettirme yöntemi

English

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

bu protokol devam ettirmeyi desteklemiyor

İngilizce

this protocol does not support resuming

Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Türkçe

İki toplumun liderleri geçtiğimiz günlerde yeniden birleşme müzakerelerini bu yaz devam ettirme konusunda görüşmüşlerdi.

İngilizce

the leaders of the two communities met recently about resuming reunification talks this summer.

Son Güncelleme: 2012-04-07
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ancak halüsinojenik mantarlar için devam ettirme oranının diğer çoğu uyuşturucununkinden daha düşük olduğuna dair göstergeler bulunmaktadır.

İngilizce

however, there are indications that continuation rates are lower for hallucinogenic mushrooms than for most other drugs.

Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

rapora göre bulgaristan, şiddetli bir küresel ekonomik krizde büyümeyi devam ettirme güçlüğüyle karşı karşıya bulunuyor.

İngilizce

according to the report, bulgaria faces the challenge of sustaining growth in a severe global economic downturn.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

burada, süreklilik, dayanma ve devam ettirme kapasitesini, şifalı olma ise yenileme ve gelişme yeteneğini göstermektedir.

İngilizce

where sustainability is the capacity to endure and maintain, restorative is the ability to replenish and progress.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bu elektromanyetik kuvvet ise havada tutma, hareket başlatma/devam ettirme ya da kuvvetli bir fren işleminde kullanılır.

İngilizce

the electromagnetic forces can be used for levitation, creating movement, or to give a strong braking effect.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bir kosova-eulex-sırbistan ekibi şu anda kadastro kayıtlarını kopyalama işlemini devam ettirme üzerinde çalışıyor.

İngilizce

a kosovo-eulex-serbia team is currently working to resume copying the cadastral records.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

birincisi, güvenlik konseyi'nden bm üyeliği prosedürünü devam ettirme yönünde bir tavsiye almak için yeni bir karar gerekecek.

İngilizce

first, a new resolution would be necessary to obtain a security council recommendation on moving ahead with the procedure for un membership.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sadece, yeni aktiviteler boyunca hareketliliğimi devam ettirmeye çalışıyorum.

İngilizce

just, i try to keep my mobility through new activities.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

hollandalı milletvekilleri, üyelik sürecini devam ettirme yönündeki bir öneriyi, serge brammertz'in raporunu bekleyeceklerini ileri sürerek geri çevirdiler.

İngilizce

dutch mps have turned down a proposal to move ahead with the accession process, saying they will wait to hear from serge brammertz.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

biz de sonraki sene dönüp, projeyi devam ettirmeye karar verdik.

İngilizce

so we decided to come the year after and keep doing the project.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ancak genişleme sürecini devam ettirmeye hevesli ab üyesi ülkelerin sayısı çok az.

İngilizce

but few eu member states are keen to move enlargement along.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bu, hayatın geleneksel bir yanıdır ve bizim onu bu şekilde devam ettirmemize izin verilmeli

İngilizce

it's a traditional part of the way of life, and we should be allowed to carry on doing it.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ancak turizm bakanı bozidar kalmeta, turist akınına rağmen süreci devam ettirmeye karar verdi.

İngilizce

however, tourism minister bozidar kalmeta has decided to go ahead with the process, in spite of the influx.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bu dpl ile, dünya bankası türkiye’nin gelirleri arttırma, istihdam yaratma ve sürdürülebilir altyapı inşa etme alanlarındaki başarılarını devam ettirme yönündeki yapısal reformlarını desteklemektedir.”

İngilizce

“with this dpl, the world bank supports structural reforms that aim to ensure turkey’s success in raising incomes, creating jobs, and building sustainable infrastructure continues.”

Son Güncelleme: 2017-04-27
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

brÜksel, belçika -- kuzey kıbrıs türk cumhuriyet cumhurbaşkanı mehmet ali talat, 5 Şubat cuma günü kıbrıs rum kesimi lideri dimitris hristofyas ile adanın yeniden birleştirilmesi görüşmelerini devam ettirme sözü verdi.

İngilizce

brussels, belgium -- turkish cypriot leader mehmet ali talat vowed on friday (february 5th) to continue talks with cypriot president demetris christofias on the reunification of the divided island.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bu negative etkiyi; biz fiyat artışı ile bir kısmını yönetmeye ve satışı devam ettirmeye zor da olsa karar verdik ve hedeflendirdik.

İngilizce

we though just barely decided and targeted to manage and maintain some portion of this negative impact with price increase.

Son Güncelleme: 2016-08-30
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

(siz allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz!

İngilizce

but ye honour not the orphan,

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

Üstelik mevcut literatür, herhangi bir psikososyal müdahalenin, psikostimülan kullanıcılarının temiz kalmalarını devam ettirmelerine yardımcı olmada faydası olduğuna dair güçlü bir kanıt bulunmadığını göstermektedir.

İngilizce

furthermore, the literature would suggest that no particular psychosocial intervention has shown strong evidence of effectiveness in helping psychostimulant users to maintain abstinence.

Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

umumi ihtiyat akçesi esas sermayenin yarısını geçmedikçe özellikle zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye, işsizliğin önüne geçmeye veya neticelerini hafifletmeye elverişli tedbirler alınması için sarf olunabilir.

İngilizce

unless public contingency reserve exceed half of main capital, it is saved for taking eligible measures for mitigating consequences or preventing unemployment and substituting operation in times where works are not going well and discharging the debts.

Son Güncelleme: 2016-12-18
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Benzerlik derecesi düşük bazı insan çevirileri gizlendi.
Benzerlik derecesi düşük olan sonuçları göster.

Daha iyi çeviri için
7,800,153,393 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam