Results for devam ettirme yöntemi translation from Turkish to English

bu protokol devam ettirmeyi desteklemiyor
this protocol does not support resuming

İki toplumun liderleri geçtiğimiz günlerde yeniden birleşme müzakerelerini bu yaz devam ettirme konusunda görüşmüşlerdi.
the leaders of the two communities met recently about resuming reunification talks this summer.

ancak halüsinojenik mantarlar için devam ettirme oranının diğer çoğu uyuşturucununkinden daha düşük olduğuna dair göstergeler bulunmaktadır.
however, there are indications that continuation rates are lower for hallucinogenic mushrooms than for most other drugs.

rapora göre bulgaristan, şiddetli bir küresel ekonomik krizde büyümeyi devam ettirme güçlüğüyle karşı karşıya bulunuyor.
according to the report, bulgaria faces the challenge of sustaining growth in a severe global economic downturn.

burada, süreklilik, dayanma ve devam ettirme kapasitesini, şifalı olma ise yenileme ve gelişme yeteneğini göstermektedir.
where sustainability is the capacity to endure and maintain, restorative is the ability to replenish and progress.

bu elektromanyetik kuvvet ise havada tutma, hareket başlatma/devam ettirme ya da kuvvetli bir fren işleminde kullanılır.
the electromagnetic forces can be used for levitation, creating movement, or to give a strong braking effect.

bir kosova-eulex-sırbistan ekibi şu anda kadastro kayıtlarını kopyalama işlemini devam ettirme üzerinde çalışıyor.
a kosovo-eulex-serbia team is currently working to resume copying the cadastral records.

birincisi, güvenlik konseyi'nden bm üyeliği prosedürünü devam ettirme yönünde bir tavsiye almak için yeni bir karar gerekecek.
first, a new resolution would be necessary to obtain a security council recommendation on moving ahead with the procedure for un membership.

sadece, yeni aktiviteler boyunca hareketliliğimi devam ettirmeye çalışıyorum.
just, i try to keep my mobility through new activities.

hollandalı milletvekilleri, üyelik sürecini devam ettirme yönündeki bir öneriyi, serge brammertz'in raporunu bekleyeceklerini ileri sürerek geri çevirdiler.
dutch mps have turned down a proposal to move ahead with the accession process, saying they will wait to hear from serge brammertz.

biz de sonraki sene dönüp, projeyi devam ettirmeye karar verdik.
so we decided to come the year after and keep doing the project.

ancak genişleme sürecini devam ettirmeye hevesli ab üyesi ülkelerin sayısı çok az.
but few eu member states are keen to move enlargement along.

bu, hayatın geleneksel bir yanıdır ve bizim onu bu şekilde devam ettirmemize izin verilmeli
it's a traditional part of the way of life, and we should be allowed to carry on doing it.

ancak turizm bakanı bozidar kalmeta, turist akınına rağmen süreci devam ettirmeye karar verdi.
however, tourism minister bozidar kalmeta has decided to go ahead with the process, in spite of the influx.

bu dpl ile, dünya bankası türkiye’nin gelirleri arttırma, istihdam yaratma ve sürdürülebilir altyapı inşa etme alanlarındaki başarılarını devam ettirme yönündeki yapısal reformlarını desteklemektedir.”
“with this dpl, the world bank supports structural reforms that aim to ensure turkey’s success in raising incomes, creating jobs, and building sustainable infrastructure continues.”

brÜksel, belçika -- kuzey kıbrıs türk cumhuriyet cumhurbaşkanı mehmet ali talat, 5 Şubat cuma günü kıbrıs rum kesimi lideri dimitris hristofyas ile adanın yeniden birleştirilmesi görüşmelerini devam ettirme sözü verdi.
brussels, belgium -- turkish cypriot leader mehmet ali talat vowed on friday (february 5th) to continue talks with cypriot president demetris christofias on the reunification of the divided island.

bu negative etkiyi; biz fiyat artışı ile bir kısmını yönetmeye ve satışı devam ettirmeye zor da olsa karar verdik ve hedeflendirdik.
we though just barely decided and targeted to manage and maintain some portion of this negative impact with price increase.

(siz allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz!
but ye honour not the orphan,

Üstelik mevcut literatür, herhangi bir psikososyal müdahalenin, psikostimülan kullanıcılarının temiz kalmalarını devam ettirmelerine yardımcı olmada faydası olduğuna dair güçlü bir kanıt bulunmadığını göstermektedir.
furthermore, the literature would suggest that no particular psychosocial intervention has shown strong evidence of effectiveness in helping psychostimulant users to maintain abstinence.

umumi ihtiyat akçesi esas sermayenin yarısını geçmedikçe özellikle zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye, işsizliğin önüne geçmeye veya neticelerini hafifletmeye elverişli tedbirler alınması için sarf olunabilir.
unless public contingency reserve exceed half of main capital, it is saved for taking eligible measures for mitigating consequences or preventing unemployment and substituting operation in times where works are not going well and discharging the debts.