Şunu aradınız:: durup (Türkçe - İngilizce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

English

Bilgi

Turkish

durup

English

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

durup düşündüğümde, kesinlikle haklı;

İngilizce

when i stop to think about it, he's absolutely right.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kuran'ı durup düşünmüyorlar mı?

İngilizce

do they not consider the qur'an (with care)?

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

birşeyler almadan önce durup düşünmeliyiz.

İngilizce

we need to think before we buy.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ama her seferinde durup resim çekiyorlar.

İngilizce

but they always stop and take a picture.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

komisyon da kenarda durup beklemekten başka bir şe

İngilizce

the commission is doing nothing but sitting on the fence, waiting.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bu nedenle durup bütün kapakları halletmeleri gerekti.

İngilizce

so they'd had to pull in and do all the lids up.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bir duvarda durup, üzerinde resim yapmaya başlayabilirsiniz.

İngilizce

you stop by a wall, and start painting on that wall.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sözümüzün arkasında durup harekete geçmeye karar verdik.

İngilizce

we decided that we needed to put our money where our mouth is.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sadece öyle durup lüzumsuz yere kendilerine çeki düzen veriyorlar.

İngilizce

they just stand around and groom excessively.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ve bütün bunlardan sonra herkes şöyle bir durup düşünecekti.

İngilizce

and after all this, everyone paused; they took a step back.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

barikatların arkasında durup kendimizi bu konudan soyutlamamalıyız,” diyor.

İngilizce

we must not stay behind our barricades and divide ourselves about this."

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

dükkanların bir köşesinde durup, saatlerce satılan şeylerin isimleri okuyabilirim.

İngilizce

in fact, i would stand for hours in the aisles of shops, reading all the names on all of the things.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

dünyanın bir ucunda durup fısıldayabilir, ve diğer ucunda duyulabilir durumdasınız.

İngilizce

you can stand on one side of the world, whisper something and be heard on the other.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

arkamda bir adamın çekiçle durup, durmadan kafama vuruyormuş hissine kapılmıştım.

İngilizce

i feels like you've got a man standing behind you with a hammer just hitting your head all the time.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ama burada durup şunu söylüyorum: Şu anda gemiyi kaçıranlar, ömür boyu kaçıracaklar.

İngilizce

but i'm standing here saying that those who miss the boat now, will miss it forever.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bazen durup hiçbirşey yapmamak istiyorum. Çünkü kendimi nasıl ortaya koyacağımı bilmiyordum.

İngilizce

because sometime i feel like stopping and not doing it, because i didn't know what i was putting myself into.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

durup üzerinde titrediğin tanrına bak, onu yakacağız, sonra denize dökeceğiz" dedi.

İngilizce

and look at your 'god' to which you remained devoted. we will surely burn it and blow it into the sea with a blast.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

sık sık durup mahzun gözlerle şöyle diyordu sanki; "sen gerçek misin?"

İngilizce

and she would often stop and have this dejected look on her face like, "are you for real?"

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

ama Şamma tarlanın ortasında durup orayı savunmuş, filistlileri öldürmüştü. rab büyük bir zafer sağlamıştı.

İngilizce

but he stood in the midst of the ground, and defended it, and slew the philistines: and the lord wrought a great victory.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

o'na kulluktan geri durup büyüklenen kimselerin hepsini (allah) yakında huzuruna toplayacaktır.

İngilizce

and those who disdain to serve him and are proud (should remember) that they will all go back to him in the end.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,800,480,342 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam