Şunu aradınız:: hafta İçi (Türkçe - İngilizce)

sadece hafta İçi günler
weekdays only

hafta içi her gün
every weekday

hafta İÇİ mesaİ
weekday overtime

geçtiğimiz bir hafta içinde
in the past week

bir hafta içinde ayrılıyorum.
i'm leaving in a week.

bir hafta için yemeksiz gittim.
i went without food for a week.

o, bir hafta içinde iyileşecek.
she will get well in a week.

ben bir hafta içinde bunu yapabilirim.
i can do it in a week.

buna "hafta içi vejetaryenlik" diyorum.
it's called weekday veg.

bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
i must return home within a week.

bir hafta içinde kitabı okumayı bitireceğim.
i will finish reading the book in a week.

bir hafta içinde sana cd'yi geri vereceğim.
i will give you back the cd in a week.

ben birkaç hafta içinde karar vermek zorundayım
i have to decide in a few weeks

ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
i'd like to rent your most inexpensive car for a week.

beş hafta içinde, ilk atriyum ve venrtikülü görebilirsiniz.
within five weeks, you can start to see the early atrium and the early ventricles.

ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
i cannot finish reading this thick book in a week.

enjekte edilen botox bir hafta içinde aşil tendonunu yumuşatır.
in about one week, the botox weakens the achilles tendon.

barınaklar tasarlayan... bu ev birkaç hafta içinde uygulamaya koyulacak.
designing housing. this house is going to go in in a couple of weeks.

bir sonraki müzakere turu iki hafta içinde atina'da gerçekleşecek.
the next round of negotiations is scheduled to take place in athens in two weeks.

bunun ardından, birkaç hafta içinde solucan deriden dışarı çıkar.
the worm then comes out of the skin over a few weeks.