Şunu aradınız:: hediyelik (Türkçe - İngilizce)

hediyelik eşyalarda öyle, özellikle bence.
i think it especially applies to the souvenirs.

tom eve bir hediyelik eşya getirmek istedi.
tom wanted to bring home a souvenir.

burada hiç hediyelik eşya dükkanları var mı?
are there any souvenir shops here?

bir de hediyelik eşya çok severler süslü püslü severler
they also love the fancy souvenirs.

tatlıya çok düşkün oldukları için hem hediyelik de olabilir.
they are very fond of dessert. it can be given as a gift.

ancak yasak nedeniyle sadece hediyelik eşya satın alabiliyorlardı.
under the ban, they could not even purchase souvenirs.

tito'nun resmi, çay fincanından çoraba kadar bir dolu hediyelik eşyada görülüyor.
it can be found on a host of souvenir items, from teacups to pairs of socks.

gönüllüler için çaresizdiler çünkü hastanedeki hediyelik eşya dükkanında ortalama gönüllü yaşı 75'ti.
they were desperate for volunteers because the average age of the volunteer at the hospital gift shop was 75.

tito'lu hediyelik eşyalar üretmek isteyenler bundan böyle aileden izin almak zorunda kalacak.
those seeking to produce tito souvenirs now need to obtain permission from the family.

94'te hediyelik eşyaları çok değişik; bazı ülkelerden, bizden olan şeylerden çok koyuyorlar.
the souvenirs are quite different in 94. they put a lot of the things them from our country and some other countries.

josip broz tito'nun torunları, ucuz hediyelik eşya denizinin ortasında haklarını korumak için adımlar atıyorlar.
amid a flood of cheap souvenirs, the descendants of josip broz tito have been taking steps to assert their rights.

Çünkü hasankeyf halkı çoğunlukla, mesleğini bu hediyelik eşya dükkânlarından, restoranlardan gibi, oradan karşılıyor işte işlerini.
because, the people of hasankeyf mostly earn their living from souvenir shops and restaurants. that's how they make their living.

gelecekte, yetkililerin yalnızca yasalarca belirlenecek belirli bir değerin altında kitap, hediyelik eşya ve benzer eşyalar almasına izin verilecek.
in the future, officials will be only allowed to receive books, souvenirs and similar items below a certain value to be determined by law.

brijuni'ye gelenler içinse, aile onaylı bir hediyelik eşya tito'nun kendisi tarafından yapılacak bir karşılamaya en fazla yaklaşabilen şey.
as for visitors to brijuni, buying a family-sanctioned souvenir is the closest they'll come to a welcome from tito himself

bu tema, yunanistan'ın tarihi önemini vurgulayacak olan yarışmanın hediyelik eşyalarının temeli olmasının yanı sıra, ülkenin turistlere karşı sahip olduğu modern cazibeyi de ön plana çıkaracak.
this theme will be the basis for the show's souvenirs, which will emphasise greece's historical significance, as well as highlight the country's modern appeal to tourists.

yunanistan sahte olimpiyat hediyelik eşya İmalatçılarının peşinde 04/06/2003atİna, yunanistan -- 2004 olimpiyatlarının organizatörleri, yunan polisinin de yardımıyla, sahte olimpiyat hediyelik eşyaları imal edenlere karşı bir operasyon başlattı.
greece goes after olympic souvenir counterfeiters 04/06/2003athens, greece -- the organisers of the 2004 olympics, aided by greek police, have launched an operation against counterfeiters of olympic souvenirs.