Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
idrak
senses
Son Güncelleme: 2013-06-12
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
neler olup, bittiğini idrak edemedik.
we didn't grasp what was going on.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunun doğru olduğunu idrak ediyoruz.
we are realizing that this is true.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İnsanlığın idrak edeceği en büyük keşfin ucundayız.
we are on the verge of the greatest exploration that the human race has ever known.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
peki nasıl biliyoruz? bildiğimizi nasıl idrak ediyoruz?
but how will we know? how will we come to know?
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
anyone of you who knows that the month of ramadan has begun, he must start to fast.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama dünyadaki pek çok insan için, önemli olduklarını idrak etmeliyiz.
but we should recognize that for many people in the world, they are a big deal.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.
but it is only the men of understanding that pay heed.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gözler o'nu idrak edemez; o ise bütün gözleri idrak eder.
no eye can see him, though he sees all eyes.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(doğrusu) size rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir.
(muhammad), tell them, "clear proofs have certainly come to you from your lord.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
aslında belki de yaşlı insanların iyi hissettiklerini belirtmeleri etraflarındaki şeyleri zor idrak ettiklerinden kaynaklanıyordur.
we've said, well maybe older people report more positive emotions because they're cognitively impaired.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
toph kör olmasına rağmen dünya çevresini, toprak ile iletişimi sayesinde en iyi şekilde idrak eden biridir.
toph, despite being blind, is extremely perceptive of the world around her due to her connection to the earth.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gözleri vardır, karanlık ve aydınlık arasındaki farkı idrak edebilirler... ...fakat çoğunlukla kokuyla çalışırlar.
they have eyes, they can distinguish between light and dark, but they mostly work by smell.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
• ulusal izleme kapasitesinin farklı kaynakların bir noktada yoğunlaştırılmasından ziyade bunların kombinasyonu olduğunu idrak etmek;
• realise that national monitoring capacity is the combination of different resources rather than their concentration;
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun.
so let those of you who witness it fast [in] it, and as for someone who is sick or on a journey, let it be a [similar] number of other days.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gözler o'nu idrak edemez; o ise bütün gözleri idrak eder. o, latif olandır, haberdar olandır.
eyes do not encompass him – and all eyes are within his domain*; he is the most subtle, the fully aware. (* control / knowledge)
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ben idrakine sahip olmak, bütün içindeki yerini-değerini-haddini bilmektir
having your consciousness is knowing your place and value in a whole
Son Güncelleme: 2014-12-31
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: