Şunu aradınız:: o hayat benim (Türkçe - İngilizce)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

o hayat benim

İngilizce

hayat

Son Güncelleme: 2021-01-22
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o hayat benim bu tarz benim gece

İngilizce

that life is mine

Son Güncelleme: 2020-09-15
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o, hayat verir, o öldürür.

İngilizce

it is god who gives life and causes things to die.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

benim hayatım benim kurallarım

İngilizce

my life my rules

Son Güncelleme: 2023-04-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

mahabuba şimdi, o hayat kurtarıyor, yüzlerce binlerce kadını.

İngilizce

so now, mahabuba, she is saving the lives of hundreds, thousands, of women.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

dışarıya bakıyorsunuz: gördüğünüz bütün güzellikler, etrafınızda gördüğünüz bütün o hayat, ve bu zeki konuşmayı yapan buradaki sizin ve benim gibi zeki insanlar.

İngilizce

you look outside: you have all that beauty that you see, all that life that you see around you, and here we have intelligent people like you and i who are having a conversation here.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o hayat veriyor, o öldürüyor. gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişi o'nun için.

İngilizce

and he it is who giveth life and causeth death, and his is the difference of night and day.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o, hayatın bir parçası.

İngilizce

it's part of life.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o, hayatımdaki en iyi gündü.

İngilizce

that was the best day of my life.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o hayatların her biri çok önemli.

İngilizce

each one of those lives matters a lot.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o, hayatını fakirlerin arasında çalışmaya adadı.

İngilizce

she devoted her life to working among the poor.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.

İngilizce

he dedicated his life to helping the poor.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

artık o "hayattan daha büyük kişi" olamıyordum.

İngilizce

i could not live this larger than life person.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

o, hayatını hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.

İngilizce

he intends to devote his life to curing the sick in india.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

bir arı kovanı bulun ve bir otlak geliştirin, ve sizin hayatınıza geri dönen o hayatı izleyin.

İngilizce

get a beehive and grow a meadow, and watch that life come back into your life.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

İşte böyle önemli olmasından dolayı bu teknolojinin sorunlarına yakından bakmaya karar verdim, çünkü o hayatımız için çok gerekli.

İngilizce

and it's this importance why i decided to look into the issues that this technology has, because it's so fundamental to our lives.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

o zümrede herkesin mutlu olması bekleniyordu. oysa hayatım cehennem gibiydi. beni döven ve bana her şekilde saldıran alkolik bir babayla yaşıyordum.

İngilizce

and everyone was supposed to be happy in that community and, in fact, my life was hell. i lived with an alcoholic father who beat me and molested me, and it was all inside that.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

göklerin ve yerin hâkimiyeti o'nundur. hayatı veren ve hayatı alıp öldüren o’dur.

İngilizce

for him only is the kingship of the heavens and the earth; he gives life and causes death; and he is able to do all things.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Türkçe

allah, (o yüce varlıktır) ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır; sonra o, hayatınızı sona erdirecek, daha sonra da sizi (tekrar) diriltecektir.

İngilizce

allah is he who created you and provided food for you, then he causeth you to die, and then he shall quicken you.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Daha iyi çeviri için
7,729,876,290 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam