Şunu aradınız:: patlamıştı (Türkçe - İngilizce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

English

Bilgi

Turkish

patlamıştı

English

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

beynimin sol yarısındaki bir kan damarı patlamıştı.

İngilizce

a blood vessel exploded in the left half of my brain.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ağaçlar, evin karşısına doğru yerinlerinden fırlamış, pencereler patlamıştı.

İngilizce

trees were thrown against the house, the windows exploded.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ve onlar şişerek patlamıştı. ve ben işte öyle bir ızdırap içerisindeydim.

İngilizce

and they had burst. and i was in so much agony.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

tunguska olayında da, kaya atmosfere girmiş ve yeryüzünün kilometrelerce üstünde, havada patlamıştı.

İngilizce

another rock came into the earth's atmosphere and this one blew up above the ground, several miles up above the surface of the earth.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yanardağ daha önce ocak 2011'de patlamıştı, martta meydana gelen patlamanın depremle ilişkili olup olmadığı bilinmiyor.

İngilizce

the volcano had previously erupted in january 2011; it is not known if the later eruption was linked to the earthquake.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

beni sarsan, bir gece önce, basra'da bir çeşit bomba patlamıştı, ve el cezire insanların görüntülerini göstermişti.

İngilizce

and then what hit me was, the night before, there had been some kind of bombing in basra, and al jazeera had shown images of the people.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

İlk başta ödüm patlamıştı, ama sakince ona bir resim projesi üstünde çalıştığımı açıkladım ve umursamaz gibi göründü ve ben de böylece devam ettim ve kameramın zamanlayıcısını kurdum ve ileri geri koştum.

İngilizce

i was really frightened at first, but i calmly explained to him that i was working on an art project and he didn't seem to mind and so i went ahead and put my camera on self-timer and ran back and forth.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

patlamış mısır

İngilizce

popcorn

Son Güncelleme: 2012-02-25
Kullanım Sıklığı: 3
Kalite:

Referans: Wikipedia

Daha iyi çeviri için
7,748,323,977 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam