İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
tom soğukkanlı.
tom is unperturbed.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom soğukkanlı görünüyor.
tom seems unperturbed.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom her zaman soğukkanlı olmaya çalışıyor.
tom is always trying to be cool.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom'un soğukkanlı bir katil olduğundan şüpheleniyorum.
i suspect that tom is a cold-blooded murderer.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
burada görmek istediğiniz şey anlattığı korkunç olaylar ve onun çok ama çok soğukkanlı tavrı arasındaki inanılmaz bir tutarsızlık.
what you want to look for here is an incredible discrepancy between horrific events that she describes and her very, very cool demeanor.
fransız şair baudelaire, ressamın bireyci romantik anlayışını şöyle tanımlar:"delacroix tutkuya tutkuyla bağlıdır, ama tutkuyu mümkün olabilecek en soğukkanlı şekilde resmetmiştir.
in the words of baudelaire, "delacroix was passionately in love with passion, but coldly determined to express passion as clearly as possible.
bm polis komiseri stefan feller salı günü ödülü duyurduğu konuşmasında, "bu, kendini savunma fırsatını bulamayan bir polis memurunun soğukkanlı ve taammüden katlinden başka bir şey değildir," dedi.
"let me be perfectly clear -- this was a cold-blooded and deliberate killing of an officer who had no chance to defend himself," un police commissioner stefan feller said tuesday, as he announced the reward.
ama aynı zamanda hayatta kalanlar da var ve bu hayatta kalan türler genellikle soğukkanlılar.
but we've got survivors and things that get through, and it turns out the things that get through preferentially are cold bloods.