Şunu aradınız:: connective (İngilizce - Türkçe)

connective
bağlayıcı

connective tissue
bağ doku

connective tissue/rheumatology
bağlayıcı doku/romatoloji

musculoskeletal disorders, connective tissue and bone diseases
kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

i mean, this is the connective tissue of the human superorganism in action.
yani bu, hareket halindeki insan süper organizmasının bağlayıcı dokusudur.

this type of tissue is called catch connective tissue and is found in most echinoderms.
bu tip dokular kaçış bağ dokusu olarak adlandırılır ve derisi dikenlilerin çoğunda bulunur.

mast cells reside in connective tissues and mucous membranes, and regulate the inflammatory response.
mast hücreleri, bağ dokuda ve muköz membranlarda yerleşik olarak bulunurlar ve yangı yanıtını düzenlerler.

marfan syndrome (also called marfan's syndrome) is a genetic disorder of connective tissue.
marfan sendromu iskelet sistemi ile birlikte kardiyovasküler ve oküler sistemleri tutan genetik bağ dokusu hastalığıdır.

mast cells in rodents are classically divided into two subtypes: connective tissue-type mast cells and mucosal mast cells.
İki tip mast hücresi tanımlanmıştır; bağ dokularında bulunan mast hücreleri ve mukozal mast hücreleri.

and there are, again, now tens of millions of these links that give us the connective tissue of social graphs and how they relate to content.
burada da öyle, onlarca milyon bağlantı sosyal grafiklerin bağ dokusunu oluşturuyor ve içerikle olan bağlantılarını gösteriyor.

early investments in connective infrastructure and settlement planning facilitated commercial activity that provided the lifeblood needed to areas - even remote ones - across the country.
bağlayıcı altyapıya yapılan ilk yatırımlar ve yerleşim planlaması, ülkenin en uzak bölgelerine dahi can damarı olan ticari faaliyetleri kolaylaştırmıştır.

breast density refers to the relative amount of fat -- pictured here in yellow -- versus connective and epithelial tissues -- pictured in pink.
meme yoğunluğu görselinde sarıyla gösterilen yağ dokusu bağ ve epitel dokular ise pembe renkte.

--> the destruction of the connective tissue of the lungs is what leads to emphysema, which then contributes to the poor airflow and, finally, poor absorption and release of respiratory gases.
--> bağ dokunun yıkımı, amfizeme sebep olan sebeptir ve bu durum zayıf hava akışına ve en sonunda solunum gazlarının zayıf olarak emilip serbest bırakılmasına katkıda bulunur.

it can be seen in dry weather and during the use of various drugs and connective tissue diseases (rheumatoid arthritis, sjogren's syndrome, etc.)
kuru havalarda, çeşitli ilaç kullanımı sırasında, bağ dokusu hastalıklarında (romatoid artrit, sjögren sendromu vs.) görülebilir.

false positives on the nontreponemal tests can occur with some viral infections such as varicella and measles, as well as with lymphoma, tuberculosis, malaria, endocarditis, connective tissue disease, and pregnancy.
treponemal olmayan testlerdeki yanlış pozitifler suçiçeği ve kızamık gibi viral enfeksiyonların yanı sıra, lenfom, tüberküloz, sıtma, endokardit, bağ dokusu hastalığı ile hamilelikte de oluşabilir.

"they include building a new 400 kw inter-connective power line from shtip in macedonia to nis in serbia; another 400kw power line between bitola in macedonia and elbasan in albania; and an action plan for a new power line to kosovo," deputy prime minister vladimir pesevski said.
başbakan yardımcısı vladimir pesevski, "projeler arasında, makedonya'nın İştip kentinden sırbistan'ın niş kentine 400 kw'lık yeni bir enerji ara bağlantı hattı inşası, makedonya'nın bitola kentiyle arnavutluk'un elbasan kenti arasında 400 kw'lık başka bir enerji hattı kurulması ve kosova'ya uzanacak yeni bir enerji hattı için eylem planı bulunuyor." dedi.