Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
his colleagues gave him a present when he retired.
o ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
she gave him a present.
o ona bir hediye verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
she gave him a nice present.
o ona güzel bir hediye verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
my uncle gave him a present.
amcam ona bir hediye verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sally gave him a christmas present.
sally ona bir noel hediyesi verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he wasn't earning a large salary when he retired.
emekli olduğunda büyük bir aylık kazanmıyordu.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i gave him a book.
ona bir kitap verdim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
when he retired, his son took over his business.
emekli olduğunda onun işini oğlu devraldı.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
she gave him a clock.
o, ona bir saat verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i gave him a few books.
ona birkaç kitap verdim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
emperor diocletian built a large palace in split when he retired in ad 305.
İmparator diocletianus ms 305 yılında inzivaya çekilince split kentine büyük bir saray inşa ettirdi.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
she gave him a piece of paper.
o, ona bir parça kağıt verdi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
the former president's wife, dagmar, was present when he passed away.
eski cumhurbaşkanının eşi dagmar, merhum öldüğünde yanındaydı.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and and when he reached his prime we gave him wisdom and knowledge.
(yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and when he reached his full strength and was ripe, we gave him wisdom and knowledge.
(musa), güçlü çağına erip, olgunlaşınca biz ona hüküm ve ilim verdik.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and and when he reached his prime we gave him wisdom and knowledge. thus we reward the good.
ergenlik çağına girince ona hükmetme kabiliyeti ve bilgi verdik ve işte iyilik edenleri böyle mükafatlandırırız.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
in opposition, gayoom continued to serve as leader of the dhivehi rayyithunge party until january 2010, when he retired from active politics.
muhalefet, gayyum aktif siyasetten emekli olduğu ocak 2010 yılına kadar dhivehi rayyithunge lideri olarak hizmet vermeye devam etmiştir.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
when he reached the prime of life we gave him wisdom and knowledge.
(yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and when he was fully grown, we gave him judgment and knowledge.
(yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
when he attained maturity, god gave him strength, wisdom and knowledge.
(yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: