İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
i saw my mother hide the cake.
annemin pastayı sakladığını gördüm.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i saw my name on the list.
listede adımı gördüm.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and i saw my work come alive.
Çalışmamın canlanmasını seyrettim.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i saw my reflection in the mirror.
aynada yansımamı gördüm.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i saw my sister tear up the letter.
kız kardeşimin mektubu yırttığını gördüm.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i saw my aunt in rape when i was only five.
daha 5 yaşındayken teyzeme tecavüz edildiğini gördüm.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i was only four years old when i saw my mother load a washing machine for the very first time in her life.
annemi hayatımda ilk defa bir çamaşır makinasını doldururken izlediğimde dört yaşındaydım.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and then i saw my own parents, my first teachers.
sonrasında kendi ailemi, ilk öğretmenlerimi gördüm.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
it happened that i saw my friend walking in the distance.
tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and i saw my battalion commander, because i had let him down.
ve bölük komutanımı gördüm. onu yüzüstü bırakmıştım.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and my mother, who taught me in fourth grade in segregated schools in virginia, who was my inspiration.
ve annemi, dördüncü sınıfta öğretmenimdi virginia'da farklı okullarda, benim ilham kaynağımdı.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
if i have lifted up my hand against the fatherless, when i saw my help in the gate:
Öksüze el kaldırdımsa,
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
my mother was, sort of, very sensitive to his mother, who it seemed was a little bit skeptical about the whole alternative lifestyle thing.
annem bir şekilde onun annesine karşı çok alıngan bir havaya girdi, çünkü annesi bizim alternatif yasam tarzımıza biraz şüpheyle bakıyordu.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i had a neck brace and sandbags on either side of my head and i saw my world through a mirror that was suspended above my head.
boynumda boyunluk ve kafamın iki yanında kum torbaları vardı ve dünyamı kafamın üzerine asılmış bir ayna vasıtasıyla görüyordum.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i had this image in my mind, when i saw my son's little chair, and i saw it explode up and out.
bunu oğlumun küçük sandalyesini gördüğümde beynimde hayal etmiştim, onun patlayıp dağıldığını gördüm.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
when the war broke out -- civil war -- i saw how my mother was helping and how she really needed the help, and how the care is essential to the woman to be a woman doctor in somalia and help the women and children.
sivil savaş patlak verdiği zaman, annemin nasıl yardım ettiğini ve nasıl yardıma ihtiyacı olduğunu gördüm. bir kadın olarak somalide kadınlara ve çocuklara yardım etmenin ne kadar elzem bir durum olduğunu gördüm.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and i saw my sister's face, this wail of pain and suffering and surprise threatening to erupt from her mouth and threatening to wake my parents from the long winter's nap for which they had settled.
ve kardeşimin yüzünü gördüm, yüzündeki acı, ıstırap ve şaşkınlık ifadesi ailemi uzun süren kış uykularından uyandıracak bir çığlık koparmak üzere olduğunu söylüyordu.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
but when we were in lisbon, in the airport, about to fly to england, this woman saw my mother wearing this dress, which had been washed so many times it was basically see through, with five really hungry-looking kids, came over and asked her what had happened.
sonunda, ingiltere'ye uçmak için, lizbon'da havaalanında beklerken, bir kadın annemin yanına sokuldu. defalarca yıkandığından içi görünen bir elbise giyinmiş, birbirinden aç 5 çocuğu ile annemi gördü. yanına geldi ve neler olduğunu sordu.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
but one day, i went to the hospital -- my mother was sick -- and i saw the hospital, how they [were] treating the doctors, how they [are] committed to help the sick people.
ama bir gün hastaneye gittim -- annem hastaydı ve hastaneyi gördüm, doktorlara nasıl davranıldığını gördüm, hasta insanlara yardım etmek için kendilerini nasıl adadıklarını gördüm
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i couldn't walk, i couldn't talk, i couldn't eat, i couldn't move, i certainly couldn't sing, i couldn't even breathe, but when i looked up and i saw my mother, i couldn't help but smile.
yürüyemiyordum, konuşamıyordum, yemek yiyemiyordum, hareket edemiyordum, elbette şarkı da söyleyemiyordum. nefes bile alamıyordum, ama baktığımda yanımda annemi görünce gülümsemeden duramıyordum.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: