Şunu aradınız:: snake granny was like a century plant tree (İngilizce - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

English

Turkish

Bilgi

English

snake granny was like a century plant tree

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İngilizce

Türkçe

Bilgi

İngilizce

tom was like a dad to me.

Türkçe

tom benim için bir baba gibiydi.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

this was like a biological desert.

Türkçe

biyolojik bir çöl gibiydi.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

it was like a bolt out of the blue.

Türkçe

o beklenmeyen bir gök gürültüsü gibiydi.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

mr. wood was like a father to tony.

Türkçe

bay wood tony'ye bir baba gibiydi.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

he thought that it was like a bird cage.

Türkçe

onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

so, by dawn it was like a harvested field.

Türkçe

ama onlar daha uykudayken rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

i was like a glazed doughnut for most of the year.

Türkçe

yılın büyük bir kısmında jöleli bir çöreğe benziyordum.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

and it parted, and each part was like a huge mountain.

Türkçe

(vurdu ve) deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

he said it was like a light that went on in our lives.

Türkçe

hayatlarına inen bir ışık olduğunu söylüyordu.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

" christopher has also commented that it "was like a dream.

Türkçe

" christopher has also commented that it "was like a dream.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

right! and then i was trying to pretend i was like a valley girl.

Türkçe

doğru! ve dahası kasaba kızıymış gibi hareket ettim.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

because the thought that came to my mind was that the feeling that i had was like a primal scream.

Türkçe

Çünkü bu hissettiğim şeyin ilkel bir çığlık olduğu aklıma geldi.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

then we bade moses strike the sea with his staff. and it parted, and each part was like a huge mountain.

Türkçe

bunun üzerine musa'ya "vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

welles used to tell her that she was like a gift to him, she explained to the large audience at the unveiling of the sculpture.

Türkçe

kodar, heykelin açılışında geniş bir kalabalığa yaptığı konuşmada, welles'in onun kendisine bir hediye gibi olduğunu söylediğini söyledi.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

''it was like a razor chopping off half of the bus,'' reuters quoted a rescue worker as saying.

Türkçe

bir kurtarma görevlisi reuters'e "otobüs sanki bir jiletle ikiye kesilmiş." dedi.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

then we revealed to musa: strike the sea with your staff. so it had cloven asunder, and each part was like a huge mound.

Türkçe

bunun üzerine musa'ya "vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

we inspired moses: “strike the sea with your staff.” whereupon it parted, and each part was like a huge hill.

Türkçe

bunun üzerine musa'ya "vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

so it was like a green inkblot spreading out from the building turning barren land back into biologically productive land -- and in that sense, going beyond sustainable design to achieve restorative design.

Türkçe

sanki binadan yayılan yeşil bir mürekkep birikintisinin etrafta bulunan toprağı biyolojik olarak üretken toprağa çevirmekteyi -- bu anlamda sürdürülebilir tasarım kavramını aşıp yenileme tasarımı başarılmıştır.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

so we sent the divine revelation to moosa that, “strike the sea with your staff”; thereupon the sea parted; so each part was like a huge mountain.

Türkçe

biz mûsâ'ya: “asânı denize vur!” diye vahyettik. vurur vurmaz deniz yarıldı, öyle ki birer koridor gibi açılan yolun iki yanında sular büyük dağlar gibi yükseldi.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

they said: "build for him a building (it is said that the building was like a furnace) and throw him into the blazing fire!"

Türkçe

dediler ki, "onun için bir yapı kurun ve onu ateşe atın."

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,774,074,983 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam