Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
sello
damga
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 3
Kalite:
sello pelota
drake ve josh
Son Güncelleme: 2013-12-31
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
propiedades del sello
damga Özellikleri
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
¿pusiste un sello en el sobre?
zarfa pul yapıştırdın mı?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
panasonic puso su sello en la feria kina, con un impacto impresionante.
panasonic, photokina'ya çok etkileyici bir şekilde damgasını vurmayı başardı.
Son Güncelleme: 2010-06-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
primer sello europeo de privacidad otorgado por la autoridad de certificación europrise
sertifikasyon yetkili kuruluşu europrise tarafından verilen 1.
Son Güncelleme: 2010-03-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Él manda al sol, y éste no brilla; y pone un sello a las estrellas
yıldızları mühürler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
primer sello europeo de privacidad otorgado por la autoridad de certificaci�n europrise
sertifikasyon yetkili kuruluşu europrise tarafından verilen 1.
Son Güncelleme: 2010-03-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
mahoma no es el padre de ninguno de vuestros varones, sino el enviado de alá y el sello de los profetas.
muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cuando abrió el cuarto sello, oí la voz del cuarto ser viviente que decía: "¡ven!
kuzu dördüncü mührü açınca, ‹‹gel!›› diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
labraron las piedras de ónice con engastes de oro alrededor. fueron grabadas con grabadura de sello, con los nombres de los hijos de israel
altın yuvalar içine kakılmış, üzerine İsrailoğullarının adları mühür gibi oyulmuş oniksi işleyip
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mahoma no es el padre de ninguno de vuestros varones, sino el enviado de alá y el sello de los profetas. alá es omnisciente.
muhammed, sizden birisinin babası değildir ve fakat allah'ın resulüdür ve peygamberlerin sonuncusu ve allah, her şeyi bilir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
creo que ello es bueno; hace que la fotografía en si misma sea más vivaz y da al fotógrafo más oportunidades de poner su sello en el resultado final.
bunun olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyoruz; çünkü fotoğrafçılığı daha canlı bir hale getiriyor ve fotoğrafsevere daha çok olanak sunarak elde edilen sonuç üzeriden daha çok söz hakkı tanıyor.
Son Güncelleme: 2010-06-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
y miré cuando él abrió el sexto sello, y se produjo un gran terremoto. el sol se puso negro como tela de cilicio; la luna entera se puso como sangre
kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. ay baştan aşağı kan rengine döndü.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"harás de oro puro una lámina en forma de flor, y grabarás en ella con grabadura de sello: 'consagrado a jehovah.
‹‹saf altından bir levha yap ve üzerine mühür oyar gibi ‹rabbe adanmıştır› sözünü oy;
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
estas piedras correspondían a los nombres de los hijos de israel; eran doce como sus nombres. correspondían a las doce tribus, como grabaduras de sello, cada una con su nombre
on iki taş vardı. Üzerlerine mühür oyar gibi İsrailoğullarının adları bir bir oyulmuştu. bu taşlar İsrailin on iki oymağını simgeliyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
asimismo, hicieron de oro puro una lámina en forma de flor para la diadema sagrada, y con grabadura de sello inscribieron en ella: "consagrado a jehovah.
kutsal tacın levhasını saf altından yaparak üzerine mühür oyar gibi ‹rabbe adanmıştır› sözünü yazdılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
Él recibió la señal de la circuncisión como sello de la justicia de la fe que tenía estando aún incircunciso, para que fuese padre de todos los creyentes no circuncidados--para que también a ellos les fuera conferida la justicia--
İbrahim daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz oldukları halde iman edenlerin hepsinin babası olsun, böylece onlar da aklanmış sayılsın.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a pesar de todo, el sólido fundamento de dios queda firme, teniendo este sello: conoce el señor a los que son suyos y "apártese de iniquidad todo aquel que invoca el nombre del señor.
ne var ki, tanrının attığı sağlam temel, ‹‹rab kendine ait olanları bilir›› ve ‹‹rabbin adını anan herkes kötülükten uzak dursun›› sözleriyle mühürlenmiş olarak duruyor.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
así es como sella alá los corazones de los que no saben.
allah bilmeyenlerin kalblerini işte böylece kapatır.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: