Şunu aradınız:: gridarono (İtalyanca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Italian

Turkish

Bilgi

Italian

gridarono

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İtalyanca

Türkçe

Bilgi

İtalyanca

ed essi di nuovo gridarono: «crocifiggilo!»

Türkçe

‹‹onu çarmıha ger!›› diye bağırdılar yine.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

a te gridarono e furono salvati, sperando in te non rimasero delusi

Türkçe

İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

nell'angoscia gridarono al signore ed egli li liberò dalle loro angustie

Türkçe

rab kurtardı onları dertlerinden.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 4
Kalite:

İtalyanca

israele fu ridotto in grande miseria a causa di madian e gli israeliti gridarono al signore

Türkçe

midyanlılar İsraili öyle yoksul düşürdüler ki, İsrailliler rabbe yakarmaya başladılar.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

allora il re ezechia e il profeta isaia figlio di amoz, pregarono a questo fine e gridarono al cielo

Türkçe

bunun üzerine kral hizkiya ile amots oğlu peygamber yeşaya dua edip tanrıya yalvardılar.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

allora essi gridarono di nuovo: «non costui, ma barabba!». barabba era un brigante

Türkçe

onlar yine, ‹‹bu adamı değil, barabba'yı isteriz!›› diye bağrıştılar. oysa barabba bir hayduttu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

gli inviati gridarono a gran voce in ebraico al popolo di gerusalemme che stava sulle mura, per spaventarlo e atterrirlo al fine di occuparne la città

Türkçe

sonra kenti ele geçirmek amacıyla surun üstündeki yeruşalim halkını korkutup yıldırmak için yahudi dilinde bağırdılar.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

allora gridarono ai daniti. questi si voltarono e dissero a mica: «perché ti sei messo in armi?»

Türkçe

bağırıp çağırmaya başladılar. danoğulları dönüp mikaya, ‹‹ne oldu, neden adamlarını toplayıp geldin?›› dediler.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

e gridarono a gran voce: tu che sei santo e verace, non farai giustizia e non vendicherai il nostro sangue sopra gli abitanti della terra?»

Türkçe

yüksek sesle feryat ederek şöyle diyorlardı: ‹‹kutsal ve gerçek olan efendimiz! yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin?››

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

allora gli israeliti gridarono al signore: «abbiamo peccato contro di te, perché abbiamo abbandonato il nostro dio e abbiamo servito i baal»

Türkçe

İsrailliler rabbe, ‹‹sana karşı günah işledik›› diye seslendiler, ‹‹seni, tanrımızı terk edip baallara kulluk ettik.››

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

essi gridarono al signore: abbiamo peccato, perché abbiamo abbandonato il signore e abbiamo servito i baal e le astàrti! ma ora liberaci dalle mani dei nostri nemici e serviremo te

Türkçe

atalarınız rabbe, ‹günah işledik; rabbi bırakıp baalın ve aştoretin putlarına kulluk ettik. ama şimdi bizi düşmanlarımızın elinden kurtar, sana kulluk edeceğiz› diye seslendiler.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

quando il faraone fu vicino, gli israeliti alzarono gli occhi: ecco, gli egiziani muovevano il campo dietro di loro! allora gli israeliti ebbero grande paura e gridarono al signore

Türkçe

firavun yaklaşırken, İsrailliler mısırlıların arkalarından geldiğini görünce dehşete kapılarak rabbe feryat ettiler.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

furono toccati da disgrazie e calamità e furono talmente scossi, che il messaggero e coloro che erano con lui gridarono: “quando verrà il soccorso di allah?”.

Türkçe

onlar yoksulluklara uğradılar, zararlara düştüler, çetin sıkıntılara çattılar. Öylesine sürçtüler, öylesine kaydılar, sarsıldılar ki peygamber ve onunla beraber bulunan iman ehli bile, allah yardımı ne vakit dediler.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İtalyanca

furono toccati da disgrazie e calamità e furono talmente scossi, che il messaggero e coloro che erano con lui gridarono: “quando verrà il soccorso di allah?”. non è forse vicino il soccorso di allah?

Türkçe

peygamber ve onunla beraber müminler: "allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki allah'ın yardımı şüphesiz yakındır.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,777,817,452 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam