您搜索了: bulunanlardan (土耳其语 - 斯洛伐克语)

nadir bulunanlardan.
vzácny.

cihazda bulunanlardan biri.
je medzi tými, čo sú skladovaní v tomto médiu.

oldukça nadir bulunanlardan.
je veľmi vzácna.

Çocuklara cinsel saldırıda bulunanlardan.
tých, ktorý sexujú s deťmi.

ama albay, bu samanyolunda bulunanlardan daha eski.
plukovník, toto kreslo je staršie ako to v mliečnej dráhe.

partide bulunanlardan garip davranan olmuş muydu?
choval sa niekto na večierku nejako nezvyčajne ?

bu bulunanlardan herhangi biri kasten yerleştirilmediyse, buna şaşırırım.
bol by som prekvapený, keby hocičo ohľadom jej objavenia nebolo úmyselné.

oraya gitme cesaretinde bulunanlardan çok azı hikayeyi anlatmak için dönebildi.
málo z tích čo tam boli prežilo, aby mohlo o tom rozprávať.

artık burada eskiden bulunanlardan geriye ön kapının üzerindeki tanrımız ve kurtarıcımız mozaiğinden başka hiçbir şey kalmadı.
teraz tam nie je nič z toho, čo tu bolo predtým, okrem mozaiky nášho pána a spasiteľa nad vchodovými dverami.

bu çok ilginç. Şimdi daha fazla şey söyleyemem; çünkü o gece orada bulunanlardan bazıları kira'nın kim olduğunu anlayabilir.
kým som vyšetroval, zistil som, že kira potrebuje dve veci aby mohol zabiť.

Özellikle, müzik ve dans etkinliklerine sürekli olarak katılan gençleri hedef alan çalışmalar, uyuşturucu kullanımı için genel nüfus anketlerinde bulunanlardan çok daha yüksek yaygınlık oranları ve uyarıcı uyuşturucu kullanımında özellikle yüksek düzeyler rapor etmektedir.
najmä štúdie zamerané na mladých ľudí, ktorí navštevujú hudobné podujatia a tanečné zábavy, neustále uvádzajú oveľa vyššie odhady prevalencie užívania drog ako tie, ktoré sa zistili v prieskumoch medzi všeobecnou populáciou, pričom sa často uvádzajú najmä vysoké úrovne užívania stimulansov.

- bunlar olay yerinde bulunanlar mı?
je to balíček s novými nálezmi? to je.