您搜索了: yapıyorsunuz (土耳其语 - 瑞典语)

ben babamın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.››
jag talar vad jag har sett hos min fader; så gören ock i vad i haven hört av eder fader.»

(böyle sanıp) dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz (oyup yapıyorsunuz).
och [fortsätta att] hugga ut bostäder åt er i bergväggen med den skicklighet [ni har uppnått]?

bunun yerine, siz kendiniz haksızlık edip başkasını dolandırıyorsunuz. Üstelik bunu kardeşlerinize yapıyorsunuz.
i stället gören i nu själva orätt och skada, och detta mot bröder.

hayır, yanlış yapıyorsunuz! siz tutup dini, dirilip hesap vermeyi yalan sayıyorsunuz.
nej, [i er otacksamhet] förnekar ni domen!

onlara, ‹‹neden böyle şeyler yapıyorsunuz?›› dedi, ‹‹yaptığınız kötülükleri herkesten işitiyorum.
sade han till dem: »varför gören sådant, allt detta onda som jag hör allt folket här tala om eder?

lut'u da gönderdik; milletine şöyle dedi: "göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?"
och [minns] lot, som sade till sitt folk: "begår ni dessa skamlösa handlingar med öppna ögon?

firavun yusufun kardeşlerine, ‹‹ne iş yapıyorsunuz?›› diye sordu. ‹‹biz kulların atalarımız gibi çobanız›› diye yanıtladılar,
då frågade farao hans bröder: »vad är edert yrke?» de svarade farao: »dina tjänare äro fårherdar, såsom ock våra fäder hava varit.»

"ey toplumum! elinizden geleni yapın, ben görevimi yapıyorum.
gör nu, mitt folk, vad som står i er makt [för att bekämpa tron]; jag skall göra mitt [för att befästa och utbreda den]!