您搜索了: adwords hesabı ile birbirine bağlanacak (土耳其语 - 英语)

eski yugoslav cumhuriyetleri demiryoluyla yeniden birbirine bağlanacak
rail line to reconnect former yugoslav republics

kvpnc yönetici hesabı ile başlatılmalı.
kvpnc must be started as root.

İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı.
the two cities are connected by this highway.

İki şehir mária valéria köprüsü ile birbirine bağlanır.
the mária valéria bridge connects the settlements.

bir tripeptit peptit bağı ile birbirine bağlanmış üç amino asit içeren bir peptittir.
a tripeptide is a peptide consisting of three amino acids joined by peptide bonds.

bu iki kısım, 13. yüzyılda inşa edilen merdivenli geçit ile birbirine bağlanıyor.
they are connected through the stairs passage, built in the 13th century.

saklı nehir, cebelitarık'tan hidistan'a kadar mistisizm ile birbirine bağlanmış.
hidden river, interconnected with the mysticism from gibraltar to india.

göğüslüğün halkalarıyla efodun halkaları lacivert kordonla birbirine bağlanacak. Öyle ki, göğüslük efodun ustaca dokunmuş şeridinin yukarısında kalsın ve efoddan ayrılmasın.
and they shall bind the breastplate by the rings thereof unto the rings of the ephod with a lace of blue, that it may be above the curious girdle of the ephod, and that the breastplate be not loosed from the ephod.

hesap ile ilgili yorum
comment of the account

tabanların ara bağlantı ile birbirlerine montajı
assembly of the bases with interconnection

küçükçekmece'den başlayıp sazlıdere üzerinden durusu'ya ve oradan da karadeniz’e açılacak olan kanal ile İstanbul’daki 9 ilçe adalı olacak ve 6 köprü ile birbirine bağlanacak.
with the channel that will start from kucukcekmece and reach durusu over sazlıdere and black sea, 9 districts in istanbul will have an island and istanbul is connected through 6 bridges.

biz yakın bir dostluk ile birbirimize bağlıyız.
we are bound to each other by a close friendship.

katmanlar, ince bir hasır tel ile birbirinden ayrılmaktadır.
the layers are separated from each other by a fine wire mesh.

onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile birbirini tutmuyor.
what he said yesterday is not consistent with what he had said last week.

bu evreden geçmekte olan kişiler bazı belirtiler ile birbirinden farklı davranışlar sergilerler.
people going through this suffer a variety of symptoms and exhibit a disparate range of behaviors.

güneş ve ay bir hesap ile (hareket etmekte) dir.
the sun and moon revolve to a computation;

güneş de, ay da bir hesap ile(cereyan etmekte)dir.
the sun and moon revolve to a computation;

gene ile birbirimize bakıp "yok, iki tane 11 yaşında çocuğu 5 kat aşağı yollamayalım" dedik.
and gene and i looked at each other and said, "no, we don't want two 11-year-olds five floors away."