您搜索了: edebildiklerini (土耳其语 - 英语)

计算机翻译

尝试学会如何从人工翻译例句找到译文。

Turkish

English

信息

Turkish

edebildiklerini

English

 

从: 机器翻译
建议更好的译文
质量:

人工翻译

来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。

添加一条翻译

土耳其语

英语

信息

土耳其语

bazı insanlar geleceği tahmin edebildiklerini söylüyor.

英语

some people say they can predict the future.

最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:

土耳其语

her iki tarafa rüzgargülü ekledim yer yönde hareket edebildiklerini göstermek için.

英语

but i added weathervanes on both sides to show that they cover all directions.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

土耳其语

raporumuz bu ülkelerin ab’ye girdikten sonra bile kapsamlı ve iddialı ekonomik ve kurumsal reform yolunda ilerlemeye devam ettiklerini ve böylelikle daha gelişmiş yüksek gelirli ortakları ile rekabet edebildiklerini göstermektedir.

英语

“our report finds that these economies have continued on a path of comprehensive and ambitious economic and institutional reform even after eu entry, ensuring that they could compete with their more developed high-income partners.

最后更新: 2017-04-27
使用频率: 1
质量:

土耳其语

brezilya hakkında konuşmak istiyorum, çünkü şu anda dünyadaki herhangi bir ulustan daha hızlı bir şekilde açlıkla baş edebildiklerini okuduktan sonra geçtiğimiz son birkaç yılda brezilya'ya gittim.

英语

well i'd like to talk about brazil, because i've taken a journey to brazil over the past couple of years, when i read that brazil was defeating hunger faster than any nation on earth right now.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

土耳其语

matematikçi steven strogatz sürü halinde hareket eden birçok canlının -kimsenin gruba komuta etmeden- nasıl eşzamanlı hareket edebildiklerini gösteriyor. Üstelik bu eğilime nesnelerin dünyasında da rastlamak mümkün.

英语

mathematician steven strogatz shows how flocks of creatures manage to synchronize and act as a unit -- when no one's giving orders. the powerful tendency extends into the realm of objects, too.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

土耳其语

en korkunç yıkım ve ölüm ve kaosun ortasında dahi sıradan insanların nasıl komşularına yardım edebildiklerini öğrendim yiyeceklerini paylaştıklarını, çocuklarını büyüttüklerini, yolun ortasında vurulmuş bir insanı çekip aldıklarını kendi hayatlarını tehlikeye atma pahasına olsa bile, yaralanmış insanların taksiye binmelerine yardım ettiklerini onları hastaneye götürmeye çalıştıklarını.

英语

even in the midst of terrible destruction and death and chaos, i learned how ordinary people could help their neighbors, share food, raise their children, drag someone who's being sniped at from the middle of the road even though you yourself were endangering your life, helping people get into taxis who were injured to try to take them to hospitals.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

土耳其语

bu nedenle, yukarıda bahsedilen her şeyi hesaba katarak, etin raf ömrünün, tüketicinin ekşimeye neden olan (çoğunlukla uçucu) oksidasyon ürünlerini tespit edebildiği veya et rengindeki değişiklikleri gözlemleyebildiği an tarafından belirlendiği açıktır [29] . et endüstrisi tarafından lipid oksidasyonunu engellemek için kullanılan ana strateji, et ve et ürünlerine antioksidanların eklenmesidir [30-36].

英语

therefore, taking into account everything mentioned above, it seems clear that the shelf life of meat is determined by the moment in which the consumer is able to detect the oxidation products that impart rancidity (mainly volatile) or observe changes in meat colour [29]. the main strategy used by the meat industry to inhibit lipid oxidation is the addition of antioxidants to meat and meat products [30–36].

最后更新: 2020-11-30
使用频率: 1
质量:

参考: 匿名

获取更好的翻译,从
7,763,192,071 条人工翻译中汲取

用户现在正在寻求帮助:



Cookie 讓我們提供服務。利用此服務即表示你同意我們使用Cookie。 更多資訊。 確認