来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
erdoğan, 1999'da halk arasında dinsel nefreti kışkırtmak suçundan aldığı bir ceza dolayısıyla seçimlere katılamıyordu.
erdogan had been banned from running in elections because of a 1999 conviction for inciting religious intolerance.
最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:
kosova'nın geleceği hakkında diplomatik müzakereler yapılıyordu o zamanlar ve bırakın kosova halkını, kosova hükümeti de bu görüşmelere gerçekten katılamıyordu.
there were diplomatic negotiations about the future of kosovo going on then, and the kosovo government, let alone the kosovo people, were not actually participating in those talks.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
dün, tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
yesterday, tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量: