来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
privatizacija se smatra važnim delom reformi u jugoistočnoj evropi sa snažnim potencijalom da utiče na ekonomski rast.
güneydoğu avrupa'da özelleştirme, reform sürecinin, ekonomik büyüme üzerinde ciddi ölçüde rol oynama potansiyeline sahip, önemli bir kısmı olarak değerlendiriliyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
dvojica predsednika ocenili su ekonomske odnose kao dobre uprkos svojim političkim razlikama, sa potencijalom da budu još bolji.
her iki cumhurbaşkanı da ekonomik ilişkileri siyasi farklılıklara rağmen iyi ve daha da iyi olma potansiyeline sahip olarak nitelendirdi.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
vlada i poslovna zajednica se sada nadaju da će uspeti da prikažu mađarsku kao prolaz ka regionu sa velikim neiskorišćenim potencijalom.
daha çok, hükümet ve iş dünyası macaristan'ı geniş ve dokunulmamış bir potansiyele sahip bir bölgeye açılan kapı olarak göstermeyi umuyorlar.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
raj za posmatrače ptica, taj rezervat može se pohvaliti sa oko 5.500 biljnih i životinjskih vrsta i velikim potencijalom za ekoturizam.
kuş gözlemcileri için adeta bir cennet olan bu bölge, 5.500'den fazla hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor ve bu özelliği ile ekolojik turizmin öncüsü olmaya aday.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
kao rezultat svega gore navedenog, perspektiva za 2009. ostaje neizvesna, sa potencijalom kako za radost, tako i za razočarenje.
sonuç olarak sırbistan için 2009 yılına ilişkin tablo belirsiz, yani içinde hem kutlama hem de hayal kırıklığı potansiyeli barındırıyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
osnovi preduslovi za punu liberalizaciju kapitalnih transakcija su postojanje solidnog makroekonomskog okvira sa potencijalom za privredni rast, elimininacija velikih strukturnih neravnoteža, kao i zdravi i oprobani sistem finansijskih propisa.
sermaye işlemlerinin tam serbestleşmesi için temel ön gereklilikler, sağlam bir büyüme-eğilimli makroekonomik çerçeve, temel yapısal dengesizliklerin ortadan kaldırılması ve malî işleyişin işlemsel ve kurumsal çerçevesinin denetiminin iyi yapılmasıdır.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
automobil, čija je proizvodnja počela ovog meseca, napravljen je kao pristupačno vozilo za kupce u zemljama sa snažnim potencijalom rasta. [afp]
bu ay piyasaya sürülen otomobil, yüksek büyüme potansiyeline sahip ülkeler için satın alınabilir bir araç olma özelliğini taşıyor. [afp]
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
„turski narod nije potpuno upoznat sa srbijom i njenim potencijalom“, kaž za setimes filip Šanović, ekonomski savetnik u generalnom konzulatu srbije u istanbulu.
sırbistan'ın İstanbul başkonsolosu filip sanoviç setimes'a verdiği demeçte, "türk halkı sırbistan'ın ve potansiyelinin tam olarak farkında değil." dedi.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
„klima i predivna priroda brezovice, albanskih planina i Šare čine kosovo vrlo atraktivnim za strane turiste i zimski turizam je jedna od glavnih atrakcija sa potencijalom za razvoj“, rekao je on.
milaku, "brezovica'nın iklimi ve güzel doğası, arnavutluk dağları ve Şarr, kosova'yı yabancı turist çekmek için çok derece cazip bir yer haline getiriyor. kış turizmi geliştirilebilecek başlıca alanlardan biri." dedi.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
mada je namera da se novcem -- koji se daje u okviru programa za zemlje kandidate pod nazivom instrument predprijemne pomoći (ipa) -- pomognu reforme, zvaničnici eu kažu da su slaba priprema i upravljanje rezultirali neiskorištenim potencijalom.
aday ülkelere yönelik katılım Öncesi yardım aracı (ipa) programı çerçevesinde sağlanan para reformları kolaylaştırma amaçlı olmakla birlikte, ab yetkilileri kötü hazırlık ve idarenin potansiyel kaybına yol açtığını söylüyorlar.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量: