您搜索了: püüavad (爱沙尼亚语 - 土耳其语)

kilud toituvad tursamarjast ning hülged püüavad turska.
Çaça balığı morina yumurtası, fok balığı da morina avlar.

mõned praegused algatused püüavad parandada ressursikasutusest tingitud keskkonnamõju mõõtmist.
mevcut girişimlerden birkaçı, kaynak kullanımının çevre üzerindeki etkilerinin daha iyi sayısallaştırılmasını hedeflemektedir.

maa süsteemide uurijad püüavad mõista biogeofüüsikaliste protsesside keerulisi omavahelisi seoseid, mis määravad maa iseregulatsioonivõimet.
yerbilimleri bilim insanları, yeryüzünün kendi kendini yenileme kapasitesini belirleyen biyo-jeofizik süreçlerdeki karşılıklı etkileşimlerin karmaşıklığını anlamaya çalışmaktadır.

siis ütlesid mõned jeruusalema elanikest: „eks see ole see, keda nad püüavad tappa?
yeruşalimlilerin bazıları, ‹‹Öldürmek istedikleri adam bu değil mi?›› diyorlardı.

sest kui nad ei mõista jumala õigust ja püüavad üles seada oma õigust, siis ei ole nad alistunud jumala õigusele.
tanrının öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için tanrının öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler.

ja neil päevil inimesed otsivad surma ega leia seda mitte, ja püüavad surra, aga surm põgeneb nende eest!
o günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak.

kõik, kes püüavad meeldida liha poolest, need sunnivad teid ümberlõikamisele ainult sellepärast, et neid taga ei kiusataks kristuse risti tõttu.
bedende gösterişe önem verenler, yalnız mesihin çarmıhı uğruna zulüm görmemek için sizi sünnet olmaya zorluyorlar.

süstalde müümine ilma retseptita on lubatud kõikides eli riikides peale rootsi, kuid mõned apteekrid ei soovi seda teha ning mõned püüavad uimastitarbijatest ostjaid lausa eemale peletada.
bu alanda faaliyet bildiren diğer tek ab ülkesi, hizmetin tek bir hapishaneyle sınırlı olduğu almanya’dır.

neurobioloogiliseduuringud püüavad välja selgitada, kuidas tekitavad narkootikumid aju rahuldustunde tekkemehhanismis neurokeemilisi muutusi, tehes narkootikumide kasutamise meeldivaks ja tekitades soovi neid uuesti kasutada.
nörobiyolojik araştırmalar, bağımlılık yaratan ilaçların beyin ödül sisteminde ne tür nörokimyasal değişiklikler yaratarak kullanımı daha cazip hale getirdiklerini ve tekrar tekrar kullanılmaları için nasıl güdü sağladıklarını anlamaya yöneliktir.

euroopas kasutatakse uimastiprobleemide raviks peamiselt psühhosotsiaalseid sekkumisi, opioidide asendusravi ja detoksifitseerimist. sageli pakuvad psühhosotsiaalsed sekkumised tarbijatele tuge sel ajal, kui nad püüavad oma uimastiprobleeme kontrolli alla saada ja neid ületada.
sadece almanya, hollanda, slovakya ve İsveç tarafından yeni bireysel önleme projeleri rapor edilmiş olunup, etkinliklerine ilişkin bilgilere rağmen, bunlar avrupa’da hâlâ çok nadirdir (emcdda, 2009b).

orjad, olge sõnakuulelikud kõigis asjus neile, kes isandad on liha poolest, mitte silmakirjaks nagu need, kes püüavad olla inimestele meelepärast, vaid siirast südamest, kartes issandat.
ey köleler, dünyadaki efendilerinizin her sözünü dinleyin. bunu, yalnız insanları hoşnut etmek isteyenler gibi göze hoş görünen hizmetle değil, saf yürekle, rab korkusuyla yapın.

lühend, mis tähendab "soovitakse kommentaare" (r equest f or c omment). see on levinud viis avaldada uusi mõtteid protokollide või protseduuride kohta ning anda need aruteluks interneti- kogukonnale. kuigi ükski rfc ei ole kohustuslik, püüavad paljud rakendused neid järgida, kui kogukond on oma heakskiidu andnud. rohkem infot rfc - de kohta leiab rfc koduleheküljelt.
r equest f or c omment - eleştiri İçin talep. internet topluluğunun gelişimi için yeni fikir ve prosedürlerin yayımlanması için kullanılan genel bir yol. rfc ler zorunlu olmasa da, bir uygulama topluluk tarafından beğenildiğinde bu özelliğe de sadık kalmaktadır. rfc ler hakkında daha fazla bilgiye rfc ana sayfası adresinden erişebilirsiniz.