您搜索了: accustomed (英语 - 土耳其语)

bob is accustomed to hard work.
bob, çok çalışmaya alışkın.

he's accustomed to traveling.
o, seyahat etmeye alışkındır.

he is accustomed to working hard.
o, çok çalışmaya alışkındır.

tom isn't accustomed to city life.
tom şehir hayatına alışkın değil.

i am accustomed to living alone.
yalnız yaşamaya alışkınım.

he's accustomed to climbing mountains.
dağlara tırmanmaya alışkındır.

he is accustomed to speaking in public.
o herkesin önünde konuşmaya alışkındır.

for the accustomed security of the quraysh -
(hiç değilse kendilerini) kureyş’i ‘bir araya getirip anlaştırdığı’

he got accustomed to the new way of living.
yeni yaşam tarzına alıştı.

accustomed to the journey of winter and summer,
evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için,

i'm already accustomed to the heat of summer.
ben zaten yaz sıcağına alışkınım.

he is accustomed to bribing anyone who gets in his way.
yoluna çıkan herhangi birine rüşvet vermeye alışmış.

i'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning.
bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.

it seems like it will take me a while to get accustomed to life here.
buradaki hayata alışmak biraz zamanımı alacak gibi görünüyor.

i think it's not a city accustomed to tourists and tourism much.
bence çok turiste, turizme alışkın bir şehir değil bakü.

you all are accustomed to having your cellphones work the large majority of the time.
hepiniz cep telefonlarınızın çoğu zaman çalışıyor olmasına alışkınsınızdır.

their accustomed security [in] the caravan of winter and summer -
evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için,

he became accustomed to living alone, except when bella visited him in the summer.
charlie, bella tatillerden onunla kalması dışında yalnız bir hayata sahipti.

a world fit for mammals. from tiny shrews [came] tenrecs, accustomed to the dark.
memeliler için uygun bir dünya. küçük sürüngenlerden, tenreklere kadar karanlığa uyum sağladılar.

pensioners have become accustomed to regular hikes in april and october, with the government indexing pensions to inflation.
emekliler, hükümetin emekli aylıklarını enflasyona endekslemesiyle nisan ve ekim'de düzenli olarak zam görmeye alışmışlardı.