您搜索了: insisted (英语 - 土耳其语)

but they insisted.
ama ısrar ettiler.

he insisted, "i must go."
benim gitmem için israr etti,

she insisted on helping me.
o, bana yardım etmek için ısrar etti.

jane insisted that she was right.
jane haklı olduğu konusunda ısrar etti.

and he insisted on beautiful music.
güzel müzikte ısrar etti.

joe insisted on my paying the money.
joe benim parayı ödemem konusunda ısrar etti.

i insisted that we change our original plan.
orijinal planımızı değiştirmemiz konusunda ısrar ettim.

i should've insisted on going with tom.
tom'la gitmede ısrar etmeliydim.

he also insisted on a large number of takes.
ve kitabı büyük bir sansasyon yaratır.

"we will still see each other," i insisted.
"birbirimizi görmeye devam edeceğiz" diye ısrar ettim.

my father insisted i should go to see the place.
babam yeri görmem gerektiği konusunda israr etti.

he insisted, no embalming, no open coffin, no funeral.
israr etti, mumyalamak yok, açık tabut yok, cenaze yok.

from beginning to end, bucharest insisted it would not negotiate.
bükreş ise başından sonuna kadar pazarlık yapmamakta diretti.

guterres insisted a regional approach to the issue is needed.
guterres, soruna bölgesel bir yaklaşık gerektiği konusunda ısrar etti.

dodik's snsd has insisted on its candidate, nikola spiric.
dodik'in snsd'si kendi adayı olan nikola spiriç üzerinde ısrar ediyor.

he insisted sfor would remain in bih until its mission was complete.
packett, sfor'un görevini tamamlayana dek bh'de kalacağını ısrarla belirtti.

however, nikolic insisted his sns supports serbia's eu integration.
ancak nikoliç, partisi sns'nin sırbistan'ın ab üyeliğini desteklediğini söyledi.

the ruling gerb party, however, insisted it is no more than 12,000.
ancak iktidardaki gerb partisi bu rakamın 12 binden fazla olmadığı konusunda ısrar ediyor.

and so the media industries begged, insisted, demanded that congress do something.
böylece medya şirketleri yalvarıp yakararak meclisten birşeyler yapmasını istedi.

i have never worked against the party and party discipline," he insisted.
partiye ve parti disiplinine karşı asla çalışmadım." şeklinde ısrar etti.