您搜索了: مات (阿拉伯语 - 土耳其语)

مات هو
matt howe

مات روجرز
matt rogers

c مات وليامز
(c) 2006- 2007 matt williams

مساعدة مات إفلات من مصر.
name

ثم مات ايوب شيخا وشبعان الايام
kocayıp yaşama doyarak öldü.

لان الذي مات قد تبرأ من الخطية.
Çünkü ölmüş kişi günahtan özgür kılınmıştır.

فقال لهم يسوع حينئذ علانية لعازر مات.
bunun üzerine İsa açıkça, ‹‹lazar öldü›› dedi.

ثم مات حزائيل ملك ارام وملك بنهدد ابنه عوضا عنه
aram kralı hazael ölünce yerine oğlu ben-hadat kral oldu.

فيهلك بسبب علمك الاخ الضعيف الذي مات المسيح من اجله.
sonuçta bu zayıf vicdanlı kişi, mesihin uğruna öldüğü bu kardeş, senin bilgin yüzünden mahvolur!

الذي مات لاجلنا حتى اذا سهرنا او نمنا نحيا جميعا معه.
mesih bizler için öldü; öyle ki, ister uyanık ister uykuda olalım, onunla birlikte yaşayalım.

ان مات رجل أفيحيا. كل ايام جهادي اصبر الى ان يأتي بدلي.
savaş boyunca umutla beklerdim.

لان المسيح اذ كنا بعد ضعفاء مات في الوقت المعيّن لاجل الفجار.
evet, biz daha çaresizken mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.

ان مات هؤلاء كموت كل انسان واصابتهم مصيبة كل انسان فليس الرب قد ارسلني.
eğer bu adamlar herkes gibi doğal bir ölümle ölür, herkesin başına gelen bir olayla karşılaşırlarsa, bilin ki beni rab göndermemiştir.

ألعلك اعظم من ابينا ابراهيم الذي مات. والانبياء ماتوا. من تجعل نفسك.
yoksa sen babamız İbrahimden üstün müsün? o öldü, peygamberler de öldü. sen kendini kim sanıyorsun?››

ففتحت الارض فاها وابتلعتهما مع قورح حين مات القوم باحراق النار مئتين وخمسين رجلا. فصاروا عبرة.
yer yarılıp onları korahla birlikte yutunca yok oldular. ateş korahın iki yüz elli yandaşını yakıp yok etti. böylece başkalarına bir uyarı oldular.

ورأى داود عبيده يتناجون ففطن داود ان الولد قد مات. فقال داود لعبيده هل مات الولد. فقالوا مات.
davut görevlilerinin fısıldaştığını görünce, çocuğun öldüğünü anladı. onlara, ‹‹Çocuk öldü mü?›› diye sordu. ‹‹evet, öldü›› dediler.

ألماتي
almatı