您搜索了: dužnosnicima (克罗地亚语 - 土耳其语)

dva automobila pripadaju dužnosnicima turskog veleposlanstva.
araçların ikisi türkiye büyükelçiliği'ne aitti.

sastat će se s moisiuom i drugim dužnosnicima.
di stasi moisiu ve diğer yetkililerle temaslarda bulunacak.

carinska služba prebačena lokalnim dužnosnicima na kosovu
kosova'da gümrük İdaresi yerel yetkililere teslim edildi

bugarska izgleda izaziva najveću zabrinutost među zapadnim dužnosnicima.
batılı yetkilileri en fazla endişelendiren bulgaristan gibi görünüyor.

rumunjski zakonodavci koče protukorupcijske istrage nad nekadašnjim visokim dužnosnicima
rumen milletvekilleri eski üst düzey yetkililer hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarını engellediler

američki ministar obrane sastao se u zagrebu s hrvatskim dužnosnicima
abd savunma bakanı zagreb'de hırvat yetkililerle görüştü

diplomatski dnevnik: rumunjski premijer održao razgovore s dužnosnicima eu
diplomasi günlüğü: romanya başbakanı ab yetkilileriyle temaslarda bulundu

diplomatski dnevnik: merkel razmatra prijeporna pitanja s turskim dužnosnicima
diplomasi günlüğü: merkel türkiye'de tartışmalı konuları görüştü

arhitekt daytonskog sporazuma richard holbrooke sastao se s dužnosnicima u prištini.
dayton anlaşmasının mimarı richard holbrooke priştine'de yetkililerle bir araya geldi.

dokićevi razgovori s grčkim dužnosnicima također su bili usredotočeni na bilateralnu trgovinu.
dokiç'in yunan yetkililerle olan görüşmelerinde karşılıklı ticaret üzerinde de duruldu.

amado je to izjavio nakon dvodnevnih razgovora s ciparskim dužnosnicima prošlog tjedna.
bakanın sözleri, kıbrıslı yetkililerin geçen hafta yürüttükleri iki günlük görüşmeler sonrasında geldi.

brammertz će posjetiti i hrvatsku, gdje će se sastati s dužnosnicima vlade i pravosuđa.
başsavcı hükümet ve yargı yetkilileriyle görüşmek üzere hırvatistan'ı da ziyaret edecek.

izaslanstvo se sastalo s zamjenikom ministra obrane igorom crnadakom, kao i ostalim dužnosnicima. .
heyeti ülkenin savunma bakan yardımcısı İgor crnadak'ın yanı sıra diğer yetkililer kabul ettiler.

"ako su kriminalci u stanju prijetiti državnim dužnosnicima, što da kažemo mi građani?
"suçlular devlet yetkililerini tehdit edebiliyorsa sıradan vatandaş ne yapsın?

izgred je izazvao zabrinutost među dužnosnicima eu i međunarodnog povjerenstva za zaštitu dunava (icpd).
olay, ab yetkilileri ve uluslararası tuna'yı koruma komisyonu (icpd) arasında endişeye yol açtı.

"policija sada ima sastanak s dužnosnicima teniskog saveza australije kako bi dogovorili sljedeći korak".
"polis şimdi bir sonraki adımı belirlemek üzere tennis australia yetkilileriyle toplantı yapıyor."

rohan je u prištinu doputovao nakon razgovora sa srbijanskim dužnosnicima u beogradu. [laura hasani]
rohan, belgrad'da sırp yetkililerle görüştükten sonra priştine'ye geldi. [laura hasani]

kardinal angelo scola sastao se s najvišim dužnosnicima kosova, uključujući predsjednika ibrahima rugovu. [afp]
kardinal angelo skola, cumhurbaşkanı İbrahim rugova da dahil olmak üzere kosovalı üst düzey liderlerle bir araya geldi. [afp]

izaslanstvo bih sastalo se u ponedjeljak (7. travnja) s makedonskim dužnosnicima. [tomislav georgiev]
bh heyeti 7 nisan pazartesi günü makedon yetkililerle bir araya geldi. [tomislav georgiev]