来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
fakat bugüne kadar, etnik açıdan bölünmüş durumdaki ülkede ihtiyaç duyulan değişiklikler üzerinde uzlaşmaya varmak henüz mümkün olmadı.
međutim, postizanje kompromisa o potrebnim izmjenama u toj etnički podijeljenoj zemlji do sada se pokazalo kao nemoguće.
bosna-hersek başbakanı ülkesinin ab ile vizesiz rejim konusunda anlaşmaya varmak için gereken bütün şartları yerine getirmeye kararlı olduğunu söyledi.
premijer bosne i hercegovine kaže kako je njegova zemlja odlučna ispuniti sve uvjete za postizanje sporazuma o slobodnom viznom režimu s eu.
her halükârda makedonya'daki siyasi liderlerin, önümüzdeki seçimlerin uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasını garanti altına alacak bir reform paketi üzerinde fikir birliğine varmak durumunda.
u svakom slučaju, politički lideri makedonije morat će postići konsenzus oko paketa reformi koji jamči da će predstojeći izbori udovoljiti međunarodnim standardima.
ancak makedonya'nın ab ve nato üyelik umutları artarken, her iki taraf da karşılıklı olarak kabul edilebilecek bir uzlaşmaya varmak için iş siyasi sermayeden biraz ödün vermek üzere baskı görebilir.
međutim, s obzirom na izglede za prijam makedonije u članstvo eu i nato-a, koji se naziru, obje strane će biti pod pritiskom da žrtvuju nešto domaćeg političkog kapitala kako bi postigle uzajamno prihvatljiv kompromis.
recepi, cooper'ın yapabileceği tek şeyin, cefta çerçevesi kapsamında ticari karşılıklılık konusunda anlaşmaya varmak amacıyla belgrad-priştine diyaloğunu hızlandırmak olduğunu söyledi.
jedino što cooper može učiniti, rekao je, jest pokušati ubrzati dijalog beograda i prištine u cilju postizanja sporazuma o trgovinskom reciprocitetu u okviru cefta-e.
unmik ile sırp hükümetinin önerilerinin birbirini “tamamlayıcı” nitelikte olduğunu ifade eden jessen-petersen, uzlaşmaya varmak için hala zaman olduğunu da sözlerine ekledi.
prijedlozi unmik-a i srbijanske vlade su “podudarni”, ukazao je jessen-petersen, dodajući kako još uvijek ima vremena za postizanje kompromisa.