来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
tom fransızca konuşabildiği hakkında yalan söyledi.
tom lied about being able to speak french.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
tom fransızcayı neredeyse İngilizceyi konuşabildiği kadar iyi konuşabilir.
tom can speak french almost as well as he can speak english.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
tom neredeyse mary'nin konuşabildiği kadar fransızcayı iyi konuşabilir.
tom can speak french almost as well as mary can.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
fakat, tanık kürsüsüne çağrıldığında, Öztürk'ün halasının hiç türkçe bilmediği ve sadece kürtçe konuşabildiği anlaşıldı, bu da tanığın ifadesini çevirmen veya dil uzmanı olmadan türkçe vermesinin gerçekliliğini şüpheli hale getirdi.
but, while on the witness stand at trial, Öztürk's aunt clearly did not know any turkish and could only speak kurdish, which cast doubt on her ability to give a statement in turkish without any linguist or translator present.
最后更新: 2016-02-24
使用频率: 1
质量:
== filmin konusu ==film, ölüleri görebildiğini ve onlarla konuşabildiğini iddia eden sorunlu, içine kapanık bir çocuk (haley joel osment) ve ona yardım etmeye çalışan eşit derecede sorunlu bir çocuk psikoloğunun (bruce willis) hikâyesini anlatır.
the film tells the story of cole sear (haley joel osment), a troubled, isolated boy who is able to see and talk to the dead, and an equally troubled child psychologist (bruce willis) who tries to help him.
最后更新: 2016-03-03
使用频率: 1
质量: