来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
anche se dicevano:
"putperestler şöyle diyorlardı".
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
e molti altri insulti dicevano contro di lui
kendisine daha bir sürü küfür yağdırdılar.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
e quelli dicevano fra loro: «non abbiamo pane»
onlar ise kendi aralarında, ‹‹ekmeğimiz olmadığı için böyle diyor›› şeklinde tartıştılar.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
le loro bocche non dicevano quello che celavano nel cuore.
ağızlarıyla, kalblerinde olmayanı söylüyorlar.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
dicevano: “cosa abbiamo guadagnato in questa impresa?”.
"bu işte bizim bir fikrimiz var mı?" diyorlardı; de ki: "buyruğun hepsi allah'ındır".
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
dicevano loro: “si sono riuniti contro di voi, temeteli”.
İnsanlar onlara: "düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun" dediler.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
tutti quelli che udirono, si stupirono delle cose che i pastori dicevano
bunu duyanların hepsi, çobanların söylediklerine şaşıp kaldılar.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
discutevano sul caso loro e dicevano: “innalzate su di loro un edificio.
(bulanlar), o sırada kendi aralarında onların durumlarını tartışıyorlardı: "onların üstüne bir bina yapın!" dediler.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
alcuni dei presenti, udito ciò, dicevano: «ecco, chiama elia!»
orada duranlardan bazıları bunu işitince, ‹‹bakın, İlyası çağırıyor›› dediler.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
È quel che dicevano coloro che li precedettero, ma ciò che fecero non giovò loro;
bunu kendilerinden öncekiler de söylemişti; ama kazandıkları şeyler onlara hiçbir yarar sağlamadı.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
e dicevano: “dovremmo abbandonare i nostri dèi per un poeta posseduto?”.
"deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?" derlerdi.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
anche i soldati lo schernivano, e gli si accostavano per porgergli dell'aceto, e dicevano
askerler de yaklaşıp İsayla eğlendiler. ona ekşi şarap sunarak, ‹‹sen yahudilerin kralıysan, kurtar kendini!›› dediler.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
dicevano a dio: «allontànati da noi! che cosa ci può fare l'onnipotente?»
‹her Şeye gücü yeten bize ne yapabilir?›
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
esse dicevano tra loro: «chi ci rotolerà via il masso dall'ingresso del sepolcro?»
aralarında, ‹‹mezarın girişindeki taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?›› diye konuşuyorlardı.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
dicevano infatti: «non durante la festa, perché non succeda un tumulto di popolo»
‹‹bayramda olmasın, yoksa halk arasında kargaşalık çıkar›› diyorlardı.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
e dicevano: “dopo che saremo morti e ridotti in polvere ed ossa, saremo forse resuscitati?
diyorlardı ki, "biz öldükten, toz ve kemiğe dönüştükten sonra mı diriltileceğiz?"
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
all'udire queste parole, alcuni fra la gente dicevano: «questi è davvero il profeta!»
halktan bazıları bu sözleri işitince, ‹‹gerçekten beklediğimiz peygamber budur›› dediler.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
ma gesù, udito quanto dicevano, disse al capo della sinagoga: «non temere, continua solo ad aver fede!»
İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, ‹‹korkma, yalnız iman et!›› dedi.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
e, pieni di stupore, dicevano: «ha fatto bene ogni cosa; fa udire i sordi e fa parlare i muti!»
halk büyük bir hayret içinde kalmıştı. ‹‹yaptığı her şey iyi. sağırların kulaklarını açıyor, dilsizleri konuşturuyor!›› diyorlardı.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
allora i suoi, sentito questo, uscirono per andare a prenderlo; poiché dicevano: «e' fuori di sé»
yakınları bunu duyunca, ‹‹aklını kaçırmış›› diyerek onu almaya geldiler.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量: