您搜索了: tunasema (斯瓦希里语 - 土耳其语)

na hakika sisi tunasema kweli.
artık acısını içinde saklıyordu.

lakini wewe hutuamini ijapo kuwa tunasema kweli.
ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!

na tumefika kwako kwa haki, na hakika sisi tunasema kweli.
"sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."

basi mbwa mwitu akamla. lakini wewe hutuamini ijapo kuwa tunasema kweli.
Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın."

na waulize watu wa mji tulio kuwako, na msafara tulio kuja nao. na hakika sisi tunasema kweli.
İçinde bulunduğumuz şehir halkına da sor, beraber geldiğimiz kervan halkına da ve şüphe yok ki doğru söylemekteyiz.

uzima huo ulipotokea sisi tuliuona na sasa tunasema habari zake na kuwaambieni juu ya uzima huo wa milele uliokuwa kwa baba na uliodhihirishwa kwetu.
yaşam açıkça göründü, onu gördük ve ona tanıklık ediyoruz. babayla birlikte olup bize görünmüş olan sonsuz yaşamı size duyuruyoruz.

tunasema mambo hayo kwa sababu tumesikia kwamba wako baadhi yenu ambao ni wavivu na ambao hawafanyi chochote, isipokuwa tu kujiingiza katika mambo ya watu wengine.
Çünkü aranızda bazılarının boş gezdiğini duyuyoruz. bunlar hiçbir iş yapmıyor, başkalarının işine karışıp duruyorlarmış.

wakasema: ewe baba yetu! hakika tulikwenda kushindana na tukamwacha yusuf penye vitu vyetu. basi mbwa mwitu akamla. lakini wewe hutuamini ijapo kuwa tunasema kweli.
baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, yusuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.

sisi tunasema: baadhi katika miungu yetu imekusibu kwa baa. akasema: hakika mimi namshuhudisha mwenyezi mungu, na nyinyi shuhudieni, ya kwamba mimi najitenga mbali na hao mnao wafanya washirika,
"senin tanrılarımızdan biri tarafından çarpıldığını söyleriz," dedi ki: "allah'ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki ben uzağım sizin ortak koştuğunuz "

labda mnafikiri kwamba mpaka sasa tumekuwa tukijitetea wenyewe mbele yenu! lakini, tunasema mambo haya mbele ya mungu, tukiwa tumeungana na kristo. mambo hayo, yote, wapenzi wangu, ni kwa ajili ya kuwajenga ninyi.
bunca zamandır önünüzde kendimizi savunduğumuzu mu düşünüyorsunuz? tanrının önünde, mesihe ait kişiler olarak konuşuyoruz. sevgili kardeşler, yaptığımız her şey sizin gelişmeniz içindir.