Results for liecinieki translation from Latvian to Turkish

bet jūs esat liecinieki par šo visu.
sizler bu olayların tanıklarısınız.

Šo jēzu dievs cēla augšām, tam mēs visi esam liecinieki.
tanrı, İsayı ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun tanıklarıyız.

kas kopā ar viņu no galilejas atnāca jeruzalemē. tie līdz šim ir viņa liecinieki tautā.
İsa, daha önce kendisiyle birlikte celileden yeruşalime gelenlere günlerce göründü. bu kişiler şimdi halka onun tanıklığını yapıyor.

un neatrada, lai gan uzstājās daudz netaisnu liecinieku. bet beidzot nāca divi netaisni liecinieki
ortaya birçok yalancı tanık çıktığı halde, aradıklarını bulamadılar. sonunda ortaya çıkan iki kişi şöyle dedi: ‹‹bu adam, ‹ben tanrının tapınağını yıkıp üç günde yeniden kurabilirim› dedi.››

un dzīvības devēju jūs nonāvējāt, bet dievs viņu uzmodināja no miroņiem. tam mēs esam liecinieki.
siz yaşam Önderini öldürdünüz, ama tanrı onu ölümden diriltti. biz bunun tanıklarıyız.

jūs un dievs esat liecinieki, cik svēti un taisnīgi, un nevainojami mēs izturējāmies pret jums, ticīgajiem,
İman eden sizlere karşı davranışımızın ne denli kutsal, adil, kusursuz olduğuna siz tanıksınız; tanrı da buna tanıktır.

mēs esam liecinieki visam tam, ko viņš darīja jūdu zemē un jeruzalemē. viņu tie nonāvēja, piesitot krustā.
‹‹biz İsanın, yahudilerin ülkesinde ve yeruşalimde yaptıklarının hepsine tanık olduk. onu çarmıha gerip öldürdüler.

bet kad nāks pār jums svētais gars, tad jūs saņemsiet viņa spēku; un jūs būsiet mani liecinieki jeruzalemē un visā jūdejā, un samarijā, un visā zemē.
‹‹ama kutsal ruh üzerinize inince güç alacaksınız. yeruşalimde, bütün yahudiye ve samiriyede ve dünyanın dört bucağında benim tanıklarım olacaksınız.››

lielai daļai letālo un neletālo narkotiku pārdozēšanas gadījumu ir liecinieki, tostarp tādi paši narkotiku lietotāji vai ģimenes locekļi, veselības aprūpes un sociālie darbinieki, policija un cietumu apsargi, kuriem ir iespēja iejaukties.
İtalya’da tedaviye başlayan sorunlu uyuşturucu kullanıcıları arasında gerçekleştirilen ileriye dönük, uzun vadeli bir çalışmada, kohort içerisinde ölüm riskinin, halkın geneline kıyasla, on faktöründe arttığı ortaya konmuştur (davoli vd., 2007).

arī kiprā, izskatot narkotiku lietas, plaši piemēro liecinieku aizsardzības likumu.
bildirmelerini gerektiren bir uyuşturucu suçluları kaydı oluşturulmuştur.