From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
auch bei gefährlichen und anderen problematischen abfälle ist die verbringung über die staatsgrenzen hinweg im anstieg begriffen.
avrupa’daki atık yönetimi, atık hiyerarşisi prensipleri üzerine kuruludur: atığın önlenmesi, ürünlerin yeniden kullanılması, geri dönüşüm, yakma yoluyla enerji kazanımı dâhil olmak üzere geri kazanım ve son olarak da bertaraf etme.
und du bestelltest deine unzucht wie in deiner jugend, da die in Ägypten deine brüste begriffen und deinen busen betasteten.
Öyle ki, mısırda gençliğindeki şehvet düşkünlüğünü özledin. memelerin orada okşanmış, erdenliğini orada yitirmiştin.
vielmehr folgen wir dem, worin wir unsere väter vorgefunden haben." was denn, auch wenn ihre väter nichts begriffen und nicht rechtgeleitet waren?
peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (atalarının yoluna uyacaklar)?
und sie werden sagen: "hätten wir nur gehört und begriffen, wären wir (nun) nicht unter den insassen der feuerglut."
"dinleseydik veya aklımızı kullansaydık biz şu ateşin halkı içinde olmazdık," dediler.