Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
i am conveying my lord's messages to you and giving you sincere advice.
"ey milletim! bende bir sapıklık yoktur, ancak ben alemlerin rabbinin peygamberiyim, rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum.
i am conveying my lord's messages to you and i am your sincere and honest adviser.
"rabbimin mesajlarını size tebliğ ediyorum. ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm."
but do not enter into any secret arrangement with them, beyond conveying some indication to them of your inclination.
ancak meşrû sözler dışında, onlarla gizlice buluşma hususunda sözleşmeyin! bekleme süresi sona ermeden nikâh akdine girişmeyin!
i am conveying my lord's messages to you and giving you sincere advice. i know things from god that you do not.
"size rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum."
“conveying to you the messages of my lord and wishing good for you, and i know from allah what you do not know.”
"size rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum."
the internet is a vast conduit for news and information. it's also uncommonly good at conveying rumor, innuendo, false alarms and hoaxes.
İnternet sonsuz bir haber ve bilgi kanalı olmasının yanı sıra söylentiler, imalar, yanlış alarmlar ve uydurma haberleri de yaymak için de yaygın olarak kullanılıyor.
also in diplomatic news this week: bulgarian prime minister sergey stanishev was in georgia, conveying the eu's message that human rights must be respected.
diplomasi haberlerinde bu hafta ayrıca: bulgaristan başbakanı sergey stanişev gürcistan'da ab'nin insan haklarına saygı duyulması gerektiği mesajını iletti.
so, when i saw roslings' gapminder stuff a few years ago, i just thought it was the greatest thing i'd seen in conveying complex ideas simply.
birkaç yıl önce rosling'in gapminder'ını gördüğümde, karışık fikirleri bu kadar kolaylıkla gösterme konusunda gördüğüm en harika şey olduğunu düşündüm.
tadic gave assurances to the un prosecutor, conveying "a clear determination from serbia for all those who committed war crimes in former yugoslavia to be tried in the hague regardless of ethnic origin".
tadiç bm savcısına güvenceler vererek, "sırbistan'dan eski yugoslavya'da savaş suçları işlemiş bütün kişilerin etnik kökenlerine bakılmaksızın lahey'de yargılanması konusunda net bir kararlılık" sözü de verdi.
if you follow my suggestions, you're going to have a very spare, very zen-like presentation, which is great for conveying who you are and getting people emotionally involved.
eğer benim önerilerimi kullanırsanız, çok ferah çok zenvari bir sunumunuz olur, ki bu da kim olduğunuzu iletmek ve insanları duygusal olarak yakalamak için iyidir.
verily, the promise of allah is true, and let not those who have no certainty of faith, discourage you from conveying allah's message (which you are obliged to convey)
allah'ın sözü gerçektir. kesin inanca sahip olmayanlar seni gevşekliğe sürüklemesin.