Sie suchten nach: for keeping your word (Englisch - Türkisch)

this safe is for keeping valuables.
bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir.

-okay, we will not sell it for your word.
-tamam senin sözüne göre bekletiriz.

i took your word for it.
bunun için sözünüzü aldım.

i was annoyed with him for keeping me waiting.
beni beklettiği için ona kızgındım.

what are the basic rules for keeping a dog?
bir köpek bakmanın temel kuralları nelerdir?

you must be faithful to your word.
sözüne sadık olmalısın.

it is very important to keep your word.
sözünü tutman çok önemli.

video: your word is n. carolina.
video: senin sözcüğün n. carolina.

i would like to use your word processor.
ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.

* your word was not accepted by the other players
* kelimeniz diğer oyuncular tarafından kabul edilmedi

the only acceleration responsible for keeping an object moving in a circle is the radial acceleration.
teğetsel ivme nesneyi bir dairesel yolda tutmaktan sorumlu olmadığı için hesaplamada kullanılmaz.

so balance is really critical, and keeping your weight on your feet, which is your strongest muscle.
dolayısı ile denge oldukça önemlidir, ağırlığı vücudunuzun en güçlü kaslarını barındıran ayaklarınızın üzerinde tutmak.

you find that -- you know, between five and 20 is about the right number for keeping people going.
İnsanların bağlı kalmasını sağlamak için 5 ile 20 arası olmasının doğru olduğunu bulursunuz.

so, if there is something you should fear, it's that you're not keeping your eye on the ball.
dolayısıyla, eğer korkmanız gereken bir şey varsa, o da gözünüzü topta tutmadığınızdır.

gallows frame & guide roller: for keeping alignment of the hauling rope during the erection of the ppws
asma tahtası çerçevesi & kılavuz silindir: ppws'nin montajı sırasında taşıma halatının hizalanmasını sağlamaktadır

and conceal your word or manifest it; surely he is cognizant of what is in the hearts.
sizler, sözlerinizi gizleseniz de açıklasanız da birdir; o, kalblerde olanı bilir.

your words of encouragement meant a lot to me.
senin teşvik sözlerinin benim için çok şey ifade ediyordu.

these are your words coming out of your mouths.
bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir lakırdısıdır.

but you went back (on your word), and but for the mercy and grace of god you were lost.
ardından yine dönmüştünüz; eğer allah'ın size iyiliği ve merhameti olmasaydı, elbette ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

behold, i waited for your words; i gave ear to your reasons, whilst ye searched out what to say.
düşüncelerinizi dinledim.