Sie suchten nach: someday (Englisch - Türkisch)

someday i'll beat you.
bir gün seni döverim.

someday you'll regret this.
bir gün bundan pişman olursun.

i want to go abroad someday.
ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

someday i'll run like the wind.
bir gün rüzgar gibi koşacağım.

i want to go to africa someday.
bir gün afrika'ya gitmek istiyorum.

i'd like to go abroad someday.
bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

her wish is to study abroad someday.
onun dileği bir gün yurt dışında eğitim görmektir.

someday i'll tell you a story long
birgün ben sana uzun bir hikaye anlatacağım

i'd like to go to london someday.
bir gün londra'ya gitmek istiyorum.

or will they someday chuckle over our graves?
yoksa bir gün mezarlarımız başında onlar mı bizimle dalga geçecek?

she is going to climb that mountain someday.
o, bir gün, o dağa tırmanacak.

okay, someday you will get this job, i trust you
tamam birgün sen bu işi halledeceksin güveniyorum ben sana

someday we may find some slight hole in that argument.
bir gün bu argümanda küçük bir delik bulabiliriz.

"baby girl, someday the world will be in trouble.
sevgili kızım, günün birinde dünyanın başı belada olacak.

i think i'd like to visit boston someday.
ben, bir gün boston'ı ziyaret etmek istediğimi düşünüyorum.

i don't know when, but it'll happen someday.
ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.

but i guess somebody will find a use for them someday."
ama günün birinde birileri işe yaracakları bir yer bulur sanıyorum"

and perhaps, someday, far beyond our solar system itself.
belki bir gün, bizim güneş sistemimizin de ötesinde.

someday i want to meet that woman when i'm stronger."
"bir gün, biraz daha güçlü olduğum zaman bu kadınla tanışmak istiyorum"

i knew i would find her someday, or we would find each other.
onu bir gün bulacağımı biliyordum. ya da birbirimizi bulacağımızı.