Sie suchten nach: this is came in a good time (Englisch - Türkisch)

this is a good deal.
bu iyi bir anlaşma.

this is a good camera.
bu iyi bir kamera.

john is having a good time.
john iyi vakit geçiriyor.

when is a good time for you?
ne zaman sizin için iyi bir zamandır?

have a good time.
İyi eğlenceler.

this is a good learning environment.
bu iyi bir öğrenme ortamıdır.

is everybody having a good time?
herkes iyi zaman geçiriyor mu?

haxhinasto: this is a good relationship.
haxhinasto: İyi bir ilişkimiz var.

he had a good time.
o eğlendi.

everybody had a good time.
herkes eğlendi.

but this is rarely a good sign. right?
ama bu pek iyiye işaret sayılmaz. değil mi?

christmas is a good time to market new toys.
noel yeni oyuncaklar pazarlamak için iyi bir zamandır.

a good time was had by all.
herkes eğlendi.

are you having a good time?
İyi vakit geçiriyor musunuz?

all in all, we had a good time at the party.
genel olarak, partide iyi eğlendik.

he was having such a good time.
o iyi eğleniyordu.

did you have a good time yesterday?
dün iyi eğlendin mi?

he had a good time in the restaurant.
restoranda iyi eğlendi.

did you have a good time this afternoon?
bu öğleden sonra iyi vakit geçirdin mi?

they seem to have had a good time in rome.
onlar roma'da iyi zaman geçirmiş gibi görünüyorlar.