Sie suchten nach: take me back to venice (Englisch - Türkisch)

take me back,
hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.

i went to venice.
venedik’e gittim.

and then you take me back to your logo.
ve sonra beni geri logonuza götürüyorsunuz.

he told me he would go to venice.
bana venedik'e gideceğini söyledi.

please take me to my seat.
lütfen beni koltuğuma götür.

have you ever been to venice?
venedik'e hiç gittin mi?

send me back,
hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.

please take me to the hospital.
lütfen beni hastaneye götür.

call me back at
beni yandaki numaradan geri ara

he hit me back.
o, bana misilleme yaptı.

could you please take me back home?
lütfen beni eve geri götürür müsün?

her story took me back to my childhood.
onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.

did you take the book back to the library?
kitabı kütüphaneye geri götürdün mü?

and it sent me back.
beni geriye götürdü.

but it brings me back.
ama bu beni geçmişe götürüyor.

give me back my husband!
kocamı bana geri ver!

please take me home tonight.
lütfen bu gece beni eve götür.

okay you wen to venice, what did you see in venice?
tamam venedik’e gittiniz, venedik’te ne gördünüz?

don't fail to call me back.
beni tekrar aramayı unutma.

he who will cause me to die and bring me back to life;
"beni öldürecek, sonra diriltecek olan da o'dur,"