Sie suchten nach: è un diritto umano essenziale (Italienisch - Türkisch)

il nero è un umano?
siyah, bir insan oyuncu mu?

il bianco è un umano?
beyaz, bir insan oyuncu mu?

un diritto amministrativo europeo
bir avrupa İdare hukuku

e sui cui beni c'è un riconosciuto diritto,
ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

tom è un eroe.
tom bir kahramandır.

non è un errore
bir hata değil

il nodo è un elemento
xml_entity_node

%1 non è un file.
% 1 geçerli bir dosya değil.

%s è un operatore irc
%s bir irc yöneticisi

%1 non è un canale.
% 1 bir kanal değil.

%1 non è un numero!
%1 bir rakam değil!

%1 è un utente identificato.
% 1 tanımlı bir kullanıcıdır.

in verità questo è un monito.
bu, bir öğüt ve uyarıdır.

« %1 » non è un oggetto.
'% 1' bir parçacık değil.

e nei loro beni c'era un diritto per il mendicante e il diseredato.
mallarında dilenci ve yoksul için hak vardı.

attento! È un "falso amico"!
dikkat edin! bu yanlış arkadaş!

anna può tirare un sospiro, sia pur maleodorante, di sollievo.l’azoto è un nutriente essenziale in natura.
suda bitkiler aşırı büyür ve bunu takiben çürüme meydana gelir; bu da sırası geldiğinde oksijen tükenmesi de dahil, daha başka etkilere yol açar.

"ixquick crede che la privacy sia un diritto fondamentale", ha commentato l'amministratore delegato robert beens.
Şirketin ceo'su robert beens, "ixquick'te, kişisel gizliliğin, insanların temel bir hakkı olduğunu düşünüyoruz" diyor.

aiutare i pazienti in terapia a trovare un’occupazione è un elemento essenziale del reinserimento sociale, dato che la disoccupazione colpisce la metà di questi soggetti (28).
uyuşturucu kullanıcılarına sağlığa ilişkin ve sosyal müdahaleler sağlanmasında cezaevleri önemli bir ortam teşkil etmektedir.

se lo faccio di mia iniziativa, ho diritto alla ricompensa; ma se non lo faccio di mia iniziativa, è un incarico che mi è stato affidato
eğer müjdeyi gönülden yayarsam, ödülüm olur; gönülsüzce yayarsam, yalnızca bana emanet edilen görevi yapmış olurum.