Sie suchten nach: klièuæi (Kroatisch - Türkisch)

poèiva, miruje sva zemlja klièuæi od radosti.
sevinçle haykırıyor.

nek' prinose žrtve zahvalnice i klièuæi nek' djela njegova kazuju!
ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar onun yaptıklarını!

bog reèe u svom svetištu: "Šekem æu razdijelit' klièuæi, dolinu sukot izmjeriti.
filiste zaferle haykıracağım.›› fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu.

tako je sav izrael prenosio gore kovèeg saveza jahvina, radosno klièuæi uz jeku rogova, truba i cimbala, igrajuæi uza zvuke harfe i citre.
böylece İsrailliler sevinç naraları atarak, boru, borazan, zil, çenk ve lirler çalarak rabbin antlaşma sandığını getiriyorlardı.

i sveæenik sadok i prorok natan pomazaše ga na gihonu za kralja. zatim su sišli radosno klièuæi, i sav je grad uzavreo; to je buka koju ste èuli.
gihona götürülen süleyman orada kâhin sadokla peygamber natan tarafından kral olarak meshedildi. oradan sevinçle döndüler ve sesleri kentte yankılanmaya başladı. duyduğunuz sesler onların sesleridir.

za njihova povratka, kad se david vraæao ubivši filistejca, izaðoše žene iz svih gradova izraelovih u susret kralju Šaulu veselo klièuæi, pjevajuæi i plešuæi uza zvuke bubnjeva i cimbala.
davutun filistli golyatı öldürmesinden sonra, askerler geri dönerken, İsrailin bütün kentlerinden gelen kadınlar, tef ve çeşitli çalgılar çalarak, sevinçli ezgiler söyleyip oynayarak kral saulu karşılamaya çıktılar.

izaðite iz babilona, bježite iz kaldeje! glasno klièuæi, kazujte, objavljujte, do nakraj zemlje razglasite! govorite: "jahve je otkupio slugu svoga jakova!
‹‹rab, kulu yakupun soyunu kurtardı›› deyin.